يُوزَنُ مِدَادُ الْعُلَمَاۤءِ بِدِمَاۤءِ الشُّهَدَاۤءِ 1

مَنْ تَمَسَّكَ بِسُنَّتِى عِنْدَ فَسَادِ اُمَّتِى فَلَهُ اَجْرُ مِأَةِ شَهِيدٍ 2

Bu iki hadis-i şeriften alınan bir ilhamla, Risale-i Nur’u yazmanın dünyevî ve uhrevî pek çok fâidelerinden, Risale-i Nur’da beyan edilen ve şakirtlerinin tecrübeleriyle tasdik edilen yalnız birkaç tanesini beyan ediyoruz.

BEŞ TÜRLÜ İBADET:

1. En mühim bir mücahede olan ehl-i dalâlete karşı mânen mücahede etmektir.

2. Üstadına neşr-i hakikat cihetinde yardım suretiyle hizmet etmektir.

3. Müslümanlara iman cihetinde hizmet etmektir.

4. Kalemle ilmi tahsil etmektir.

5. Bazan bir saati bir sene ibadet hükmüne geçen, tefekkürî olan bir ibadeti yapmaktır.

BEŞ TÜRLÜ DE DÜNYEVÎ FÂİDESİ VAR:

1. Rızıkta bereket.

2. Kalbde rahat ve sürur.

3. Maişette suhûlet.

4. İşlerinde muvaffakiyet.

5. Talebelik faziletini almakla bütün Risale-i Nur talebelerinin has dualarına hissedar olmaktır.

KALEMLE NUR’LARA HİZMET VE SADAKATLE TALEBESİ OLMANIN İKİ MÜHİM NETİCESİ VARDIR:

1. Âyât-ı Kur’âniyenin işaretiyle, imanla kabre girmektir.

2. Bütün şakirtlerin mânevî kazançlarına, Nur dairesindeki şirket-i mâneviye sırrıyla, umum onların hasenatlarına hissedar olmaktır.

Hem bu talebesizlik zamanında, melâikelerin hürmetine mazhar olan HAŞİYE talebe-i ulûm-u diniye sınıfına dahil olup âlem-i berzahta -tâlii varsa, tam muvaffak olmuşsa- Hâfız Ali ve Meyve’de bahsi geçen meşhur talebe gibi; şühedâ hayatına mazhar olmaktır.
• • •

Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:

1 : “Mahşerde ulema-i hakikatin sarf ettikleri mürekkep şehidlerin kanıyla muvazene edilir, o kıymette olur.” Gazâlî, İhyâu Ulûmi’d-Dîn, 1:6; el-Münâvî, Feyzü’l-Kadîr, 6:466; el-Aclûnî, Keşfü’l-Hafâ, 2:561; Süyûtî, Câmiu’s-Sağîr, no: 10026.
2 : “Bid’aların ve dalâletlerin istilâsı zamanında Sünnet-i Seniyeye ve hakikat-i Kur’âniyeye temessük edip hizmet eden, yüz şehid sevabını kazanabilir.” İbni Adiy, el-Kâmil fi’d-Duafâ, 2:739; el-Münzirî, et-Terğîb ve’Terhîb, 1:41; Taberânî, el-Mecmeu’l-Kebîr, 1394; Ali bin Hüsâmüddin, Müntehebâtü Kenzi’l-Ummâl, 1:100; el-Heysemî, Mecmeu’z-Zevâid, 7:282.
HAŞİYE : Bazı ehl-i keşfin kat’î müşahedesiyle sabittir.
Önceki Risale: ( 141 ) / Sonraki Risale: ( 143 )
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

rabian : dördüncü olarak
şakirt : talebe, öğrenci
hüdhüd-misal : Hz. Süleyman’ın haberleşme vasıtası olarak kullandığı kuş gibi
nev : çeşit, tür
acip : acayip, tuhaf
emsâl : benzerler
alâkadar : alâkalı, ilgili
tahakkuk etmek : gerçekleşmek
ittihad : birleşme, birlik
mahpus : hapsedilmiş
tevafuk : uygunluk, denk gelme
kahramanane : kahramanca
mutabık : uygun
valide : anne
mukabil : karşılık
bârekâllah : Allah hayırlı ve bereketli kılsın
mâşaallah : Allah dilemiş ve ne güzel yaratmış
Nur dairesi : Risale-i Nur dairesi
hadis-i şerif : Peygamber Efendimizin (a.s.m.) mübarek söz, fiil ve hareketi veya onun onayladığı başkasına ait söz, iş veya davranış
ilham : kalbe gelen, gönüle doğan mânâlar
dünyevî : dünyayla ilgili
uhrevî : âhirete dair, âhirete yönelik
beyan etmek : açıklamak, izah etmek
tasdik edilen : doğrulanan, onaylanan
mücahede : mücadele etme, din uğrunda çaba harcama
ehl-i dalâlet : doğru ve hak yoldan sapan kimseler
neşr-i hakikat : iman hakikatlerinin yayılması
tefekkürî : varlıklar üzerinde Allah’ı tanımayı sonuç verecek şekilde düşünmekle ilgili
sürur : mutluluk, sevinç
maişet : geçim, yaşayış
suhûlet : kolaylık
muvaffakiyet : başarı
fazilet : mânevî değer ve üstünlük
has : özel
hissedar : pay sahibi
sadakat : bağlılık, doğruluk
âyât-ı Kur’âniye : Kur’ân âyetleri
şakirt : talebe, öğrenci
şirket-i mâneviye : mânevî şirket, ortaklık
umum : bütün; genel, herkes
hasenat : sevaplar, iyilikler
melâike : melekler
mazhar : erişme, kavuşma
haşiye : dipnot, açıklayıcı not
ehl-i keşf : mânevî âlemlerde iman hakikatlerini gözleme yeteneğine sahip insanlar
kat’î : kesin
müşahede : görme, gözlemleme
talebe-i ulûm-u diniye : yüksek dinî ilimleri okuyan talebe
âlem-i berzah : öldükten sonra ruhların kıyamete kadar kalacakları mânevî âlem, kabir âlemi
tâli : talih, baht, kısmet
muvaffak olmak : başarmak
Meyve : Meyve Risalesi; On Birinci Şua
bahis : konu
şühedâ : şehitler, Allah yolunda ölenler
mecmua : kitap; belli bir konuda yazılan yazıların ir araya toplanmasından oluşan kitapçık
fıkra : belli bir düşünceyi anlatmak üzere kaleme alınan yazı; makâle
ecza : parçalar, bölümler
ehl-i vukuf : bilirkişi
tetkik : inceleme, araştırma
beraat : temize çıkma, suçsuz olduğunun anlaşılması
müttefikan : birleşerek, fikir birliğiyle
binaen : dayanarak, dolayı
neşir : yayma, yayılma
Yükleniyor...