Edhem Hoca namında Balıkesir’de muhacir ve Celâleddin-i Rumî’nin mensuplarından, yirmi seneye yakın köy hocalığı ve çocuklara Kur’ân okutmakla meşgul ve şimdi de tam Risale-i Nur’a Balıkesir ve Kırkağaç havalisinde hizmet eden ve uzun mektubuyla korkak hocaları Nurlara dâvet eden ve cesaret veren ve Balıkesir, Kırkağaç havalisi Nur şakirtleri namına “Sandıklı Alamescid Köy imamı İbrahim Edhem” imzasıyla yazdığı mektupta, çok ehemmiyetli ve güzel fıkraları var ve korkak hocalara tokatları var. O zâtı cidden tebrik ediyorum. Cenâb-ı Hak muvaffak eylesin. Hem ona, hem mektubunda isimleri bulunan yeni ve çok Nurculara selâm ediyorum. Onun uzun mektubunu, hastalığımdan, tashih ve ıslah ve tâdil edemedim. Hakkımda pek ziyade senâlarını ya kaldırmak, ya tâdil etmek lâzımdır. Lâhikaya girmek için suretini size gönderiyorum. İnşaallah Hasan Feyzi, Ahmed Fuad muallimleri Nurlara sevk ettikleri gibi, bu gayretli kardeşimiz de hocaları Nurlara sevk edecek.

Ben Denizli Otelinde iken bana mahdumuyla ara sıra ekmek, ateş cihetinde hizmet eden ve Tahir Çavuş’la bana mektup gönderen ekmekçi Mustafa’ya da selâm ediyorum. Umuma binler selâm ve selâmetlerine dua ederiz.
• • •
Önceki Risale: ( 168 ) / Sonraki Risale: ( 170 )
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

biraderzade : kardeş oğlu, yeğen
Cenâb-ı Hak : Hakkın ta kendisi olan sonsuz şeref ve yücelik sahibi Allah
fa’l-i hayır : hayırlı iş, faaliyet
fıkra : belli bir düşünceyi anlatmak üzere kaleme alınan yazı; makâle
fütuhat : fetihler, zaferler, başarılar
hakikaten : gerçekten
havali : çevre, yöre
huruf-u Kur’âniye : Kur’ân’ın harfleri
iştiyak : arzu, istek
mâsum : günahsız, temiz; çocuk veya yaşlı kimse
mensup : bağlı
Meyve : Meyve Risalesi; On Birinci Şuâ
muallim : öğretmen, öğretici
muhacir : göçmen
muvaffak etmek : yardım ederek başarılı olmayı sağlamak
muvaffak : başarılı
peder : baba
şakirt : talebe, öğrenci
telâkki etmek : kabul etmek, anlamak
valide : anne
Yükleniyor...