Ravza-i Mutahhara 1 عَلٰى صَاحِبِهَا اَفْضَلُ الصَّلاَةِ وَالسَّلاَمِ civarındaki mübarek heyet-i ulemaya takdim edilen Asâ-yı Mûsâ ve Zülfikar risalesidir. Hem bir vesile-i şefaat, hem kudsî yerde hayırlı dualarına mazhar olmak için müellifin bedeline o mübarek yerleri ve elleri ziyaret etmek için gönderilmiştir. Bu fıkra, yalnız Şam, Mısır ve Hind’e gidenlerden Ravza-i Mutahhara yerinde Câmiü’l-Ezher ve Şam ve Hind cemaat-i İslâmiyesine yazılmış. Aynen hem dört Zülfikar, hem dört Asâ-yı Mûsâ başlarında yazdık, ikişer nüsha olarak hem Mısır Câmiü’l-Ezher, hem Şam ulemasına, hem Hindistan’da iki milyon liraya mukabil Kur’ân’ları isteyen heyete gönderdik.
• • •

Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:

1 : Salât ve selâmın en üstünü, o Ravzanın sahibine olsun.
Önceki Risale: ( 181 ) / Sonraki Risale: ( 183 )
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

fıkra : belli bir düşünceyi anlatmak üzere kaleme alınan yazı; makâle
cemaat-i İslâmiye : İslâm cemaati, toplumu
nüsha : kopya
ulema : âlimler
mukabil : karşılık
aziz : çok değerli, izzetli
sıddık : çok doğru ve sadık
mecmua : kitap; belli bir konuda yazılan yazıların toplanmasından meydana gelen kitap
haşiye : dipnot
tesis : kurma, yerleştirme
şakirt : talebe, öğrenci
heyet-i mecmua : ferdlerinin toplamından meydana gelen heyet, genel yapı
mahdum : evlât, oğul; kendisine hizmet edilen
mâruz kalma : uğrama, hedef olma
âlem-i İslâm : İslam dünyası
tenvir eden : nurlandıran, aydınlatan
âlikadr : yüksek değer sahibi; çok takdir edilen
müşfik : şefkatli
peder : baba
hamiyetkâr : hamiyetli ve gayretli
mürşid-i âzam : büyük mürşid, yol gösterici
biçare : çaresiz, zavallı
ulüvv-ü himmet : yüksek himmet ve gayret
takdim edilen : sunulan
allâme : büyük âlim
nazar-ı müsamaha : hoşgörü
arz edilme : sunulma
ihtiram : saygı
tebliğ : bildirme, ulaştırma
risale : mektup; küçük çaplı kitap; Risale-i Nur’un bölümleri
müellif : telif eden, yazan
inziva : yalnız başına bir yere çekilip dünya işleriyle uğraşmama
tecrid-i mutlak : tam bir yalnızlık, yalnız başına bırakma
Yükleniyor...