Aziz, sıddık kardeşlerim; Sual: “Tevafukla bu keramet nasıl kat’î sabit oluyor?” diye kardeşlerimizden birisinin sualine küçük cevaptır.

Elcevap: Birşeyde tevafuk olsa, küçük bir emâre olur ki, onda bir kasıt var, bir irade var; rastgele bir tesadüf değil. Ve bilhassa tevafuk birkaç cihette olsa, o emâre tam kuvvetleşir. Ve bilhassa, yüz ihtimal içinde iki şeye mahsus ve o iki şey birbiriyle tam münasebettar olsa, o tevafuktan gelen işaret sarih bir delâlet hükmüne geçer ki, bir kast ve irade ile ve bir maksat için o tevafuk olmuş, tesadüfün ihtimali yok.

İşte, bu mesele-i Miraciye de aynen böyle oldu. Doksan dokuz gün içinde yalnız Leyle-i Regaip ve Leyle-i Miraca yağmur rahmetinin tevafuku ve o iki gece ve güne mahsus olması, daha evvel ve daha sonra olmaması ve ihtiyac-ı şedidin tam vaktine muvafakatı ve Miraciye Risalesinin burada çoklar tarafından şevkle kıraat ve kitabet ve neşrine rastgelmesi ve o iki mübarek gecenin birbiriyle bir kaç cihette tevafuk etmesi ve mevsimi olmadığı için acîp gürültülerle, söylenmeyecek maddî mânevî zemin gürültüleriyle feryatlarına tehditkârâne ve tesellidârâne tevafuk etmesi ve ehl-i imanın meyusiyetinden teselli aramalarına ve dalâletin savletinden gelen vesvese ve zaafiyetine karşı kuvve-i mâneviyenin takviyesini istemelerine tam tevafuku, bu geceler gibi şeâir-i İslâmiyeye karşı hürmetsizlik edenlerin hatalarına bir tekdir olarak, “Kâinat bu gecelere hürmet eder, neden siz etmiyorsunuz?” diye mânâsında, kesretli rahmetle şeâir-i İslâmiyeye karşı, hattâ semâvât ve feza-yı âlem hürmetlerini göstermekle tevafuk etmesi, zerre miktar insafı olan bilir ki, bu işte hususî bir kast ve irade ve ehl-i imana hususî bir inayet ve merhamettir; hiçbir cihetle tesadüf ihtimali olamaz.

Demek hakikat-ı Mirac, bir mu’cize-i Ahmediye (a.s.m.) ve keramet-i kübrâsı olduğu ve Mirac merdiveniyle göklere çıkması ile zât-ı Ahmediyenin (a.s.m.) semavat ehline ehemmiyetini ve kıymetini gösterdiği gibi, bu seneki Mirac da zemine ve bu memleket ahalisine kâinatça hürmetini ve kıymetini gösterip bir keramet gösterdi.
• • •
Önceki Risale: ( 18 ) / Sonraki Risale: ( 20 )
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

tâbi : bağlı olma, uyma
alâkadar : alâkalı, ilgili
cihad : dinî değerleri koruma adına yapılan savaş; din uğrunda çaba harcama
mâsum : günahsız, suçsuz; çocuklar
memlûk : köle
umum : bütün
Leyle-i Mirac : Mirac gecesi
merhum : rahmete kavuşmuş, vefat etmiş
müteallikat : ilgili olanlar, yakınlar
tâziye : başsağlığı, tesellî
mazhar : erişme, nail olma
hususî : özel
aziz : çok değerli, izzetli
sıddık : çok doğru ve bağlı
tevafuk : denk gelme, uygunluk
keramet : Allah’ın bir ikramı olarak görünen olağanüstü hâl ve fiiller
kat'î : kesin
emâre : alâmet, belirti
irade : dileme, istek, kasıt
tesadüf : rastlantı
bilhassa : özellikle
cihet : yön
mahsus : has, özel
münasebet : alâka, ilgi
sarih : açık
delâlet : delil olma, gösterme
hüküm : karar
mesele-i Miraciye : Miraç konusu
Leyle-i Regaip : Regaip gecesi
rahmet : İlâhî şefkat ve merhamet
evvel : önce
ihtiyac-ı şedid : çok şiddetli ihtiyaç
muvafakat : uygunluk
Miraciye Risalesi : Miraç Risalesi; Otuz Birinci Söz
kıraat : okuma
kitabet : yazım
neşir : yayılma, yayma
mübarek : bereketli, değerli
acîp : acayip, şaşırtıcı
zemin : yer, dünya
feryat : bağırma
tehditkârâne : tehdit ederek
tesellidârâne : teselli ederek
ehl-i iman : Allah’a ve Allah’tan gelen herşeye inanan kimseler, mü’minler
meyusiyet : ümitsizlik
teselli : kederli ve gamlı olan bir kimseyi söz ve nasihatla ferahlandırma
Yükleniyor...