Aziz, sıddık kardeşlerim; Mesmuatıma nazaran, Şemsi ve isimlerini söylemeyi münasip bulmadığımız müellifler, Zülfikar’dan ve sair Risale-i Nur’dan bazı kısımları kendi namlarına neşretmelerine razıyım ve helâl ediyorum ve memnun olurum. Onlar da Nurun şakirtleridirler, bu surette Nurları neşrederler. Yirmi seneden beri çoklar, hattâ büyük hocalar eserlerinde ve müellifler de Nurun meselelerinden çoklarını almışlar ve alıyorlar. Hattâ değil böyle dost zatları, belki resmî makamları bulunan ve eserler yazan ve Nurların intişarlarına taraftar olmayan ve eserleri revaç bulmak niyetiyle Nurun neşrine mâni olanları dahi helâl ediyoruz. Çünkü onların men’leri başka bir tarzda ve daha fâideli intişarına ve fütuhatına vesile oluyorlar.

Ben, hal-i hâzıra bakmadığım için bilemiyorum. İstemeyerek işittim ki, eser yazan ve Nurdan çalan resmî büyük zatlar diyorlar: “Risale-i Nur’u okuyabilirsiniz, başkasına vermeyiniz.” Güya Nurlar onların eserlerini setrettirecek! Halbuki Nurlar, o eserlerdeki hakikatleri tasdik eder, onlara kuvvet ve revaç verir. İnşaallah bir zaman onlar resmen neşrine mecbur olacaklar. Fakat İzmirli hâkimin dediği gibi, “Risale-i Nur gizlenmiyor ve başka kitaplara benzemiyor ve temellük edilmiyor. Nerede bulunursa bulunsun, ben Nur’dan gelmişim” der.

Hem Risale-i Nur’un sekiz senedir en mühim parçaları İstanbul’a gidiyordu ve kemâl-i şevkle müellifler okuyorlardı. Esasen Risale-i Nur ise, ona şakirt olmak şartıyla, herkesin kendi malı gibidir.

Isparta’dan hacca giden ve benim bedelime dahi mânen hac etmeyi vaad eden o mübarek kardeşlerimizi has şakirtler dairesinde bütün mânevî kazançlarımıza hissedar etmeye karar verdik. Cenâb-ı Hak, onları iki cihanda mes’ut eylesin. Âmin.

Medresetü’z-Zehranın bana gönderdiği bu defaki Asâ-yı Mûsâ fiyatından kalan altmış banknotu yakında göndereceğim

Hem Nur Ticarethanesini tebrik ediyorum. İnşaallah, yakın zamanda muhaberemiz Nur Ticarethanesi sahibi vasıtasıyla olacak. Umuma birer birer selâm.
• • •
Önceki Risale: ( 196 ) / Sonraki Risale: ( 198 )
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

âmin : “Allah’ım kabul eyle”
aziz : çok değerli, izzetli, saygın
banknot : kâğıt para
bedel : karşılık
Cenâb-ı Hak : Hakkın ta kendisi olan sonsuz şeref ve yücelik sahibi Allah
cihan : dünya
dahilinde : içerisinde
fütuhat : fetihler, zaferler, başarılar
hakikat : gerçek
hal-i hâzır : şimdiki zaman, şimdiki hâl
has şakirtler : Üstadın çok değer verdiği ilk sıradaki talebeleri
hissedar : pay sahibi
inşaallah : Allah dilerse, izin verirse
intişar : yayılma
kemâl-i şevk : tam bir istek ve arzu
men : yasaklama
mes’ut : mutlu
muhabere : haberleşme
müellif : telif eden, yazan
mütebaki : geri kalan kısım
nâşir : neşreden, yazıp yayan
neşr : yazma, yayımlama
nüsha : yazılı bir şeyden çıkarılan kopya
Rehber : Gençlik Rehberi, Risale-i Nur’un çeşitli yerlerinden derlenerek hazırlanan risale
revaç : rağbet, değer, kıymet
setretmek : örtmek, gizlemek
sıddık : çok doğru ve bağlı
şakirt : talebe , öğrenci
tasdik etmek : doğrulamak, onaylamak
temellük edilmek : kendine mal edilmek
tensip etmek : uygun görmek
umum : genel, herkes
vaad eden : söz veren
Yükleniyor...