Aziz, sıddık kardeşlerim; Evvelâ: Medrese-i Nuriyenin eski mâsumlarından Ahmed’in bu güzel ve hâlis fıkrasını umum Sava mâsumlarının ve kahramanlarının namına Lâhikaya yazdık. Mâşaallah, Hacı Hafız Mehmed’in tam ona benzer bir kıymetli hafidi olduğunu gösterdi.

Saniyen: Safranbolu’da Nur’un ehemmiyetli şakirtlerinden Hıfzı’nın iki mâsum mahdumları biri on, biri de sekiz yaşlarında Asâ-yı Mûsâ mecmuasını yazdıkları ve bitmek üzere diye o mâsumlar bana bir mektup yazmaları, beni fevkalâde sevindirdi.

Salisen: Bu kışta bana verilen elîm sıkıntıların bir sebebi: Selâniklilerin istibdad-ı mutlakları, serbest fırkalarla kırmasına yardımım olmasın diye beni herkesten tecrid ettiler. Risale-i Nur, binlerle benim bedelime konuşuyor, küfr-ü irtidadı kırıyor, anarşiliği bozuyor.
• • •
Önceki Risale: ( 96 ) / Sonraki Risale: ( 98 )
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

saniyen : ikinci olarak
şakirt : talebe, öğrenci
mâsum : günahsız, suçsuz; çocuk
mahdum : evlat, oğul; önde gelen kişilerin çocukları için kullanılır
mecmua : belli bir konuda yazılan yazıların toplamı; kitap, dergi
salisen : üçüncü olarak
elîm : acı ve sıkıntı veren
Selânikliler : burada kastedilen İttihad ve Terakki Fırkası’nın açtığı çığırla, özgürlük adına katı baskı idaresi kuran zihniyettir
istibdad-ı mutlak : hiçbir hak ve hürriyet tanımayan tam baskı, tam bir diktatörlük
fırka : grup
tecrid : soyutlama, yalnız başına bırakma
bedel : karşılık; bir şeyin yerine verilen
küfr-ü irtidad : dinden çıkarak küfre, inkâra gidiş
Dahiliye Vekili : İçişleri Bakanı
merhum : rahmete kavuşmuş, vefat etmiş
suret : kopya, yazılı bir şeyden çıkarılan kopya
telâkki : anlayış, kabul ediş
tefsir : açıklama, yorum
sâfi : arınmış, temiz
nakil : gönderilme, taşınma
insaniyet : insanlık
mahrem : gizli
ricaname : bir iş için yazılan rica mektubu
nezaket : incelik, zariflik
mükâfaten : mükâfat olarak
lütuf : iyilik, bağış
diriğ buyurma : menetme, önleme
zat-ı keremkâr : yüksek şeref sahibi olan kişi
minnettar olma : şükran duyma; mânen borçlu olma
el’an : şimdi, şu ân
kaza : ilçe
ikamete memur olma : kişinin devlet tarafından belirli bir yerde oturuma mecbur edilmesi
seciye : huy, karakter
perverde olma : yetişme
Umumî Harp : Dünya Savaşı
mücahede : cihad etme, mücadele
irşad : doğru yolu gösterme
harp : savaş
Yükleniyor...