Üstadımızın Afyon Mahkeme heyetine gönderdiği yazının suretidir.

Bugün sizi tebrik ve size teşekkür için Afyon’a geldim. Çoktan beri kitaplarımızın zayi olmaması için ziyade muhafaza ettiğinize teşekkür ederim. Ve şimdi Ankara’ya göndereceğinizden sizi tebrik ederim. On sene evvel hususî olarak birisinin birisine yazdığı ve bazan da benim namımla yazılıp imzam bulunmayan ve neşrolmayan hususî mektuplar evvelce mahkemenizce tetkik edilip medâr-ı mes’uliyet birşey bulunmadığından nazar-ı itibara alınmadı. Hem mürur-u zamana uğramış ve neşredilmemiş ve af kanunları görmüş, malûmatım olmamış ve Risale-i Nur kitaplarıyla alâkası olmayan mektupları yeniden nazar-ı dikkate almak, hem ehl-i adaleti, hem ehl-i vukufu lüzumsuz meşgul edeceğinden böyle işgal etmemesi ve işimizin tehire uğramaması için mezkûr hususî mektuplarım o mübarek kitaplara takılmaması adaletinizden temenni ediyoruz.

Bu mübarek adliye iki defa o kitapların beraatle iadesine karar verdiği halde, bazı esbaba binaen mahpus kalmış. Aynı kitapları bazan tamamını, bazan ele geçirilen kısmını beş mahkemenin iade ettiklerini ve beş emniyet dairesi de sahiplerine teslim ettiklerini size haber veriyoruz. İnşaallah adaletiniz ve hüsn-ü niyetiniz bu defa da iadesine vesile olacak.
Hasta
Said Nursî

• • •
Önceki Risale: ( 126 ) / Sonraki Risale: ( 128 )
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

âzamî : çok büyük
beraat : temize çıkma, suçsuz olduğunun anlaşılıp serbest bırakılma
binaen : dayanarak
dünyevî : dünyaya ait
ehl-i adalet : adaletle davranan kimseler
ehl-i dünya : dünyaya dalıp âhireti düşünmeyenler
ehl-i vukuf : bilirkişi heyeti
enaniyet : kendini beğenme, benlik
esbab : sebebler
gaflet : âhirete, Allah’ın emir ve yasaklarına duyarsız davranma hâli, umursamazlık
garp : batı
hakikat : asıl, gerçek
hususî : özel
ihlâs : ibadet ve davranışlarda sadece Allah rızasını gözetme; samimiyet
iştigal etme : meşgul olma
lillâh : Allah için
malûmat : bilgi
mânâ-yı harfî : bir şeyin kendisini değil de san’atkârını, ustasını, sahibini bildirip tanıtan mânâ
mânâ-yı ismi : bir şeyin sahibine değil de, bizzat kendisine bakan ve kendisini tanıtan mânâsı
medâr-ı mes’uliyet : sorumluluk sebebi
men etmek : yasaklamak
mevta : ölmüş, ölü
mezkûr : adı geçen
muhafaza etmek : korumak
muhalif : aykırı
mukabil : karşılık
mürur-u zaman : zamanın geçmesi, zaman aşımı
nazar : bakış, dikkat, düşünce
nazar-ı dikkate almak : dikkate almak
nazar-ı itibar : dikkate alma
neşredilmek : yayımlanmak
şark : doğu
tehir : erteleme, sonraya bırakma
tetkik edilmek : incelenmek, derinlemesine araştırılmak
uhrevî : âhirete ait
Yükleniyor...