بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ 1

Aziz, sıddık kardeşlerim; Ecel muayyen olmadığı için, benim şiddetli hastalığım her vakit gelebilir diye, evvelce yazdığım vasiyetnamelerimi teyiden bu vasiyetname de şiddetli, dahilî bir hastalığımdan ihtar edildi. Ben de beyan ediyorum ki:

Benim vefatımdan sonra, benim emaneten elimde bulunan Risale-i Nur sermayesi, hem mu’cizatlı Kur’ânımızı tab ettirmek için Eskişehir’de muhafaza edilen sermaye, o Kur’ân’ın tevafukla ve fotoğrafla tab’ına ait. 2 Yanımızdaki sermaye ise, Risale-i Nur’un sermayesidir. O sermaye, Cenab-ı Erhamürrahimîne hadsiz şükür olsun ki, yetmiş küsur sene evvel, o zamanın âdetine muhalif olarak, kendim fakirliğimle beraber onların tayınlarını verdiğime bir ihsan ve lütf-u Rabbânî olarak, o zamandan elli altmış sene sonra Cenab-ı Erhamürrâhimîn o örfî âdete muhalif kaidemi mânevî ve geniş Medresetü’z-Zehranın hâlis ve nafakasını temin edemeyen ve zamanını Risale-i Nur’a sarf eden talebelerine aynen ve eski zaman ihsan-ı İlâhî neticesi olarak şimdi yanımızdaki sermaye onların tayınlarıdır ve tayınlarına sarf edilecek. Ve kaç senedir benim yaptığım gibi, benim mânevî evlâtlarım, benim vereselerim aynen öyle yapmak vasiyet ediyorum. İnşaallah tam Risale-i Nur intişara başlasa, o sermaye şimdiki fedakâr, kendini Risale-i Nur’a vakfeden şakirtlerden çok ziyade fedakâr talebelere kâfi gelecek ve mânevî Medresetü’z-Zehra ve medrese-i Nuriye çok yerlerde açılacak, benim bedelime bu hakikate, bu hale mânevî evlatlarım ve has ve fedakâr hizmetkârlarım ve Nura kendini vakfeden kahraman ve herkesçe malûm kardeşlerim bu vasiyetin tatbikine yardımlarını rica ediyorum. Risale-i Nur itibarıyla bana hiç ihtiyaç kalmadığı için, âlem-i berzaha gitmek benim için medâr-ı sürurdur. Siz mahzun olmayınız. Belki beni tebrik ediniz ki, zahmetten rahmete gidiyorum.
Çok hasta
Said Nursî

Evet, biz Üstadımızın bu vasiyetine şahidiz.
Emirdağlı Çalışkan, Mustafa Acet, Safranbolulu Hüsnü,
Ermenekli Zübeyir, Çoğollu Bayram

• • •

Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:

1 : Her türlü noksan sıfatlardan yüce olan Allah’ın adıyla.
2 : On bin liradır.
Önceki Risale: ( 144 ) / Sonraki Risale: ( 146 )
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

âlem-i berzah : dünya ile âhiret arasındaki kabir âlemi
aziz : çok değerli, izzetli
beyan etmek : açıklamak
Cenab-ı Erhamürrahimîn : merhametlilerin en merhametlisi olan Allah
dahilî : içe ait
ecel : ölüm vakti
emaneten : emanet olarak
hadsiz : sınırsız
hakikat : asıl, gerçek
hâlis : içten, katıksız, samimî
has : özel; Risale-i Nur talebelerinin önde gelenlerinden olan
ihsan : bağış, ikram
ihsan-ı İlâhî : Allah’ın ihsanı, ikramı, bağışı
ihtar edilmek : hatırlatılmak, ikaz edilmek
inşaallah : Allah’ın dilemesiyle, izniyle
intişar : yayılma
kaide : kural, prensip
lütf-u Rabbânî : herbir varlığa muhtaç olduğu şeyleri veren, onları terbiye edip idaresi ve egemenliği altında bulunduran Allah’ın ihsanı, bağışı
medrese-i Nuriye : Risale-i Nur’un okunduğu medrese, dershane
mu’cizatlı : mu’cizelerle dolu
muayyen : belirlenmiş, kararlaştırılmış
muhafaza edilen : korunan
muhalif : aykırı, zıt
nafaka : geçim için gerekli olan şey
örfî : geleneğe dayalı
sıddık : çok doğru ve bağlı
şakirt : talebe, öğrenci
şükür : Allah’ın (c.c.) nimetlerine karşı memnunluk gösterme; Allah’a teşekkür etme
tab : baskı, basma
tayın : Risale-i Nur hizmetinde devamlı bulunan talebelere verilen nafaka
tevafuk : uygunluk, denk gelme
teyiden : onaylayarak
vakfeden : adayan
vasiyetname : vasiyetin yazılı olduğu kağıt
verese : varisler, mirasçılar
Yükleniyor...