2 وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ1 بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ

اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللّٰهِ وَبَرَكَاتُهُ 3

Aziz, sıddık kardeşlerim; Benim Abdurrahman’ım ve küçücük bir Hüsrev namını alan Ceylân, vazifesini iki üç yerde tam yaptı, geldi. Şimdi daha büyük bir vazife için Ankara’ya Sungur gibi bir vekilim olarak gönderiyorum.

Saniyen: Bazı zatların mektuplarını berâ-yı malûmat size gönderdim.

Salisen: Benim Sözler mecmuasından ve İnebolu’dan gelen yeni harf Tarihçe-i Hayat ve eski harf Cevşen’den bana gönderilecek nüshaların mukabili size ne kadar borcum olabilir, bildiriniz.
4 اَلْبَاقِى هُوَ الْبَاقِى
Kardeşiniz
Said Nursî

• • •

Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:

1 : Her türlü noksan sıfatlardan yüce olan Allah’ın adıyla.
2 : “Hiçbir şey yoktur ki Allah’ı hamd ile tesbih etmesin.” İsrâ Sûresi, 17:44.
3 : Allah’ın selâmı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun.
4 : Bâkî olan sadece Odur.
Önceki Risale: ( 37 ) / Sonraki Risale: ( 39 )
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

âlem-i İslâm : İslâm dünyası
aziz : çok değerli, izzetli
berâ-yı malûmat : bilgi ve malumat için, bilgi vermek için
Cenâb-ı Hak : Hakkın tâ kendisi olan sonsuz şeref ve yücelik sahibi Allah
Diyanet Reisi : Diyanet İşleri Başkanı
ecnebî : yabancı
garaz : kötü kasıt
ihlâs : ibadet ve davranışlarda sadece Allah rızasını gözetme; samimiyet
istida : dilekçe
kudsî : kutsal
mecmua : kitap
mu’cize-i Kur’âniye : Kur’ân’a ait mu’cize
mukabil : karşılık
nüsha : kopya
salisen : üçüncü olarak
saniyen : ikinci olarak
sıddık : çok doğru ve bağlı
vekil : bir başkanın yerine ve adına hareket eden, asıl vazifelinin yerine çalışan
Yükleniyor...