Aziz, sıddık, sadık, muhlis ve hâlis kardeşlerim ve hemşirelerim; Bütün ruh u canımızla bayramlarınızı, hem bu sene serbestçe hâlisâne hacca gidenlerin bayramlarını, hem bu vatandaki istibdadın kırılmasıyla hürriyet-i şer’iyeye bu milletin mazhariyete başlamasını ve bu milletin bu mânevî bayramını ve âlem-i İslâmın ittifakkârâne intibahlarının mânevî bayramlarını ve Risale-i Nur’un hakikat-i Kur’âniyeye dair verdikleri haberlerini zamanın tasdik etmelerini ve en geniş bir dairede o mânevî envar-ı Kur’âniyeye, beşer ihtiyacını hissetmesini tebrik ediyoruz.
1 اَلْبَاقِى هُوَ الْبَاقِى

• • •

Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:

1 : Bâkî olan sadece Odur.
Önceki Risale: ( 42 ) / Sonraki Risale: ( 44 )
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

alâkadar : alakalı, ilgili
âlem-i İslâm : İslâm âlemi
aziz : çok değerli
bârekâllah : Allah hayırlı ve mübarek kılsın anlamında, beğeniyi ifade etmek için kullanılan bir söz
bedbaht : talihsiz, bahtsız
beşer : insanlık
dair : ilgili, ait
envar-ı Kur’âniye : Kur’ân’ın nurları
hakikat-i Kur’âniye : Kur’ân’ın hakikati
hâlis : samimi, saf
hâlisâne : ihlâslı bir şekilde, karşılık beklemeksizin
havale : yönlendirme
havali : etraf, civar
hemşire : kız kardeş
hürriyet-i şer’iye : dinî hürriyet
intibah : uyanış
istibdad : baskı ve zulüm
ittifakkârâne : anlaşarak
mahsus : özel
mâşaallah : Allah dilemiş ve ne güzel yapmış mânâsına gelen ve beğeniyi ifade etmek için kullanılan bir söz
mazhariyet : elde etme, edinme
mecmua : kitap; belirli konuda Risale-i Nur’dan derlenmiş kitap
merhum : Allah’ın rahmetine kavuşmuş, vefat etmiş
muhlis : samimi, ihlâslı
müştâkane : aşk derecesinde
mütehassirâne : özleyerek, hasret çekerek
ruh u can : ruh ve can; bütün içtenlik
sadık : doğru, bağlı
salisen : üçüncü olarak
saniyen : ikinci olarak
sıddık : çok doğru, çok bağlı
tasdik : doğrulamak, onaylamak
tâzip : azap verme
vaziyet : durum, hâl
Yükleniyor...