alâkadar : alâkalı, ilgili aziz : çok değerli, izzetli bedel : karşılık beyan etmek : açıklamak, izah etmek evham vermek : şüphelendirmek evhamlandırmak : şüphelendirmek fütuhat : fetihler, zaferler, başarılar hakikî : asıl, gerçek harem : eş, zevce hayrülhalef : bir kişinin ardından bıraktığı ve onun yerine geçecek olan hayırlı kişi kerime : kız evlât kuvve-i mâneviye : mânevî kuvvet, imandan gelen moral gücü mahsulât : ürünler mânidar : anlamlı mecmua : kitap merhum : rahmete kavuşmuş, vefat etmiş merhume : rahmete kavuşmuş, vefat etmiş kadın mütehassis : duygulanmış reisicumhur : Cumhurbaşkanı sair : diğer, başka sıddık : çok doğru ve bağlı
(Üstadımızın tebrik telgrafına Reisicumhur Celâl Bayar’ın telgrafla verdiği cevaptır.)
Bediüzzaman Said Nursî,
Emirdağ,
Samimî tebriklerinizden fevkalâde mütehassis olarak teşekkürler ederim.
alâkadar : alâkalı, ilgili aziz : çok değerli, izzetli bedel : karşılık beyan etmek : açıklamak, izah etmek evham vermek : şüphelendirmek evhamlandırmak : şüphelendirmek fütuhat : fetihler, zaferler, başarılar hakikî : asıl, gerçek harem : eş, zevce hayrülhalef : bir kişinin ardından bıraktığı ve onun yerine geçecek olan hayırlı kişi kerime : kız evlât kuvve-i mâneviye : mânevî kuvvet, imandan gelen moral gücü mahsulât : ürünler mânidar : anlamlı mecmua : kitap merhum : rahmete kavuşmuş, vefat etmiş merhume : rahmete kavuşmuş, vefat etmiş kadın mütehassis : duygulanmış reisicumhur : Cumhurbaşkanı sair : diğer, başka sıddık : çok doğru ve bağlı