... Bir iki hafta evvel Mısır’ın Camiü’l-Ezherinin büyük bir müderrisi olan Ali Rıza buraya hususî bir adamı gönderdiği gibi, iki gün evvel de aslen Buharalı ve Medine-i Münevvere’de mücavir ve Mısır’da büyük âlimlerle ve hususan eski Şeyhül-islâmımız ve Dârü’l-Hikmette benim arkadaşım Mustafa Sabri Efendiyle alâkadar ve bu tarafa geleceğine dair onlarla görüşen ve bir derece onların namına mühim bir âlim yanıma geldi. Ben de Camiü’l-Ezher’e hediye-i vakfiyem olarak on bir tane hususî mecmualarımı o zât vasıtasıyla âlem-i İslâmın büyük medresesi olan ve o âlimin ihbarıyla şimdi yirmi yedi bin talebesi bulunan Camiü’l-Ezher’e hediye olarak o zâta verdik. Hem dedik: Başta Mustafa Sabri ve Ali Rıza ve Mehmed Zahid Kevserî olarak, Nur mecmualarına benim bedelime sahip ve hâmi ve vâris olsunlar ve Arabîye tercümeye çalışsınlar, dedik. Mektup da yazdık. O zât aldı, gitti. Umum kardeşlerime ve hemşirelerime selâm ederim, dualarını isterim.
1 اَلْبَاقِى هُوَ الْبَاقِى
Kardeşiniz
Said Nursî

• • •

Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:

1 : Bâkî olan sadece Odur.
Önceki Risale: ( 54 ) / Sonraki Risale: ( 56 )
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

alâkadar : alâkalı, ilgili
âlem-i İslâm : İslâm dünyası
âlim : bilen; ilim sahibi
Arabî : Arapça
bedel : karşılık
Dahiliye Vekâleti : İçişleri Bakanlığı
dostâne : dostça
hadsiz : sonsuz
hâmi : koruyucu
hediye-i vakfiye : hediye olarak vakfedilen
hemşire : kız kardeş
hususan : bilhassa, özellikle
ihbarıyla : haberiyle
iştirak etmek : katılmak
küçük Said’ler : genel bir ifade, Üstadın dâvâsını taşımaya çalışan çocuklar kastedilir
meb’us : milletvekili
mecmua : kitap
medrese-i Nuriye : Risale-i Nur’un okunduğu yerler
meyus olmak : ümitsiz olmak
mukabele etmek : karşılık vermek
mücavir : yakın komşu
müderris : ders veren, üniversitede öğretim üyesi
Şeyhü’l-İslâm : İslâm hâkimi, müftü
şükür : Allah’ın (c.c.) nimetlerine karşı memnunluk gösterme; Allah’a teşekkür etme
umum : genel, herkes
vâris : mirasçı
Yükleniyor...