2 اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللّٰهِ وَبَرَكَاتُهُ اَبَداً دَاۤئِمًا1 بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ

Aziz, sıddık kardeşlerim; Evvelen: Cenâb-ı Hakka yüz bin şükür ediyoruz ki, elli beş sene bir gaye-i hayalim ve hayatımın bir neticesi olan Medresetü’z-Zehranın mânevî hakikatini siz, Medresetü’z-Zehra erkânları tamamıyla gösteriyorsunuz.

Saniyen: Şiddetli hastalık ve sair sebeplerin tesiriyle ben Nurcu kardeşlerimle konuşamadığımdan ve o musahabeden mahrum kaldığımdan, benim bedelime sizler ve Risale-i Nur’un Kur’ân medresesinde Yeni Said’e verdiği ders ve Eski Said’in de Hutbe-i Şâmiye ve zeyilleri gibi hayat-ı içtimaiye medresesinde aldığı dersleri ve konuşmaları, bu biçare kardeşiniz bedeline, müştak olduğum kardeşlerimle benim yerimde konuşmalarını tevkil ediyorum.

Salisen: Bir küçük medrese-i Nuriyeyi kendi hanesinde tesis edip kahraman Tahirî gibi bir has, hâlis Nur nâşirini daire-i Nuriyeye veren Tahirî’nin merhum pederinin vefatını, hem onun akrabasını, hem Isparta’yı, hem Nur dairesini tâziye ediyorum. Cenâb-ı Hak Nurun hurufları adedince ruhuna rahmet eylesin. Âmin.

Rabian: İnebolu, Zühretü’n-Nur’dan üç yüzü benim hesabıma tahsis etmiş. Ben de dedim: Yüz elli Isparta’ya ve yüz elli bana gelsin. Bana gelmiş; size gelen ise, ileride bana vereceğiniz Mektubat mecmuasına mukabil ve size borcum varsa hesap edersiniz.

Hâmisen: Irak tarafında, hususan Bağdat’taki Üstad-ı Âzamın türbedarına ve kardeşlerime selâmımı tebliğ ve hayatım müsaade ederse, bütün ruh u canımla o havaliye gitmek iştiyakımı bildirirsiniz.
3 اَلْبَاقِى هُوَ الْبَاقِى
Hasta Kardeşiniz
Said Nursî

• • •

Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:

1 : Her türlü noksan sıfatlardan yüce olan Allah’ın adıyla.
2 : Allah’ın selâmı, rahmeti ve bereketi ebediyen, dâima üzerinize olsun.
3 : Bâkî olan sadece Odur.
Önceki Risale: ( 80 ) / Sonraki Risale: ( 82 )
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

aziz : çok değerli, izzetli
bedel : karşılık
biçare : çaresiz
Cenâb-ı Hak : Hakkın tâ kendisi olan sonsuz şeref ve yücelik sahibi Allah
daire-i Nuriye : Risale-i Nur dairesi
erkân : ileri gelenler, önde gelen kişiler
gaye-i hayal : hayal edilen gaye, hedef
hakikat : asıl, esas, doğru, gerçek
hâlis : içten, katıksız
hane : ev
has : özel; mühim yakınlar topluluğu
hayat-ı içtimaiye : sosyal hayat
huruf : harfler
Hutbe-i Şâmiye : Üstad Bediüzzaman’ın Şam’da bulunan Emeviye Camiinde verdiği hutbedir. Bu hutbe daha sonra Risale-i Nur’da yer almıştır
mahrum : yoksun
medrese-i Nuriye : Risale-i Nur’un okunduğu yer
misli : benzeri
musahabe : sohbet, söyleşme
müsadere : el koyma
müştak : arzulu, çok istekli
nâşir : neşreden, yayınlayan
peder : baba
rabian : dördüncü olarak
rahmet : İlâhî şefkat, merhamet
sair : diğer, başka
salisen : üçüncü olarak
saniyen : ikinci olarak
sıddık : çok doğru ve bağlı
şükür : nimeti veren Allah’a karşı minnet duymak, teşekkür etmek
taarruz : saldırı
tahsis etme : ait kılma, ayırma
tâziye etmek : baş sağlığı dilemek
tesis : kurma, yerleştirme
tevkil etme : vekalet verme, vekil tayin etme
zeyil : ilâve, ek
Zühretü’n-Nur : Risale-i Nur’dan, başta Yirmi Beşinci Lem’a olmak üzere bazı mektuplardan oluşan eser
Yükleniyor...