2 اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللّٰهِ وَبَرَكَاتُهُ1 بِاسْمِهِ سُبْحَانَهُ

Aziz, sıddık kardeşlerim; Bu parça hem Lâhikaya, hem i’câz-ı Kur’ân’ın âhirine yazılacak. Birkaç gün sonra, ehemmiyetli bir parçayı da göndereceğiz.

Mübarek Ramazan’ın Leyle-i Kadir sırrıyla, seksen üç sene bir ömr-ü mânevî kazandırması sırr-ı hikmetiyle ve Risale-i Nur’un şakirtlerindeki sırr-ı ihlâsla, tesanüd ve iştirâk-i a’mâl-i uhrevî düsturuyla, herbir sadık şakirt, o fevkalâde mânevî kazancı elde edeceğine gayet kuvvetli bir delili budur ki: Bu daire içinde kırk bin, belki yüz bin hâlis, hakikî mü’minlerin içinde hakikat-i leyle-i Kadri elde edecek bir, iki, on, yirmi değil, belki yüzlerin elde etmesi ihtimali kavîdir.

Sırr-ı ihlâsla ve iştirâk-i a’mâl-i uhrevî düsturunun sırrıyla biz ve siz bu hakikate müteveccihen, bu Ramazan-ı Şerifte herbirimiz umumun hesabına ve umum arkadaşları içinde kendini farz edip, nun-u mütekellim-i maalgayrı, yani daima

اَجِرْنَا، اِرْحَمْنَا وَاغْفِرْ لَنَا وَوَفِّقْنَا وَاهْدِنَا وَاجْعَلْ لَيْلَةَ الْقَدْرِ فِى هٰذَا الرَّمَضَانَ خَيْرًا فِى حَقِّنَا مِنْ اَلْفِ شَهْرٍ 3

gibi kelimelerde نا içinde umum kardeşlerini niyet etmektir. Ve bilhassa, en zaif olan bu kardeşinizi, ağır vazifesinde, o hususî niyetle yardım etmektir.
• • •

Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:

1 : Her türlü noksan sıfatlardan yüce olan Allah’ın adıyla.
2 : Allah’ın selâmı, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun.
3 : Bizi mükâfatlandır, bize merhamet et, bizi bağışla, bize muvaffakiyet ihsan et ve bizi doğru yoldan ayırma. Bu leyle-i Kadri, hakkımızda bin aydan hayırlı kıl.
Önceki Risale: ( 111 ) / Sonraki Risale: ( 113 )
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

âhir : son
aziz : çok değerli, izzetli, saygın
bilhassa : özellikle
düstur : kural, prensip
ehemmiyetli : önemli
fevkalâde : olağanüstü, çok yüksek
hakikat : gerçek, doğru
hakikat-i leyle-i Kadr : Kadir Gecesinin hakikati, sırrı
hakikî : asıl, gerçek
hâlis : içten, samimi
hususî : özel
i’câz-ı Kur’ân : Kur’ân’ın mu’cizeliği; Yirmi Beşinci Söz
iştirâk-i a’mâl-i uhrevî : âhirete âit işlerde mânen ortak olma
kavî : güçlü, kuvvetli
lâhika : ek; Yirmi Yedinci Mektup olan Lâhikalar
mü’min : iman eden, Allah’a ve Onun gönderdiği şeylere inanan
mübarek : bereketli, hayırlı
müteveccih : yönelik, yönelmiş
nûn-u mütekellim-i maalgayr : Arapça (gr) üçüncü çoğul şahıs; konuşan kimseyi de içine alan ve fiil ifâde eden kelimeler, (okuduk, yazıyoruz, gideceğiz) gibi
ömr-ü mânevî : mânevî ömür
Ramazan-ı Şerif : şerefli Ramazan ayı
sadık : bağlı, doğru
sıddık : çok doğru ve sadık
sırr-ı hikmet : hikmet sırrı
sırr-ı ihlâs : ibadet ve davranışlarda sadece Allah rızasını gözetmedeki sır, samimi olmaktaki sır
şakirt : talebe, öğrenci
tesanüd : dayanışma
umum : genel, bütün
Yükleniyor...