Risale-i Nur, tarikat değil hakikattir. Âyât-ı Kur’âniyeden tereşşuh eden bir nurdur. Ne şarkın ulûmundan ve ne de garbın fünunundan alınmış değil. Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyânın bu zamana mahsus bir i’câz-ı mânevîsidir. Menfaat-i şahsiye yoktur. Risale-i Nur’un hiç olmazsa Söz ve Mektuplarını tamamıyla okuyunca birçok hakikatlar tezahür edeceğinden, bugünkü düşüncenizden, yani Risale-i Nur’u yazmaktan çekinmek ve çekilmekten derhal teberri edeceksiniz.

Muhterem değerli kardeşim; Derhal yazmaya başlayınız, korkmayınız. Hizmet-i Kur’ân, inşaallah muhafaza edecektir. Diğer efendiyi ziyarete gidenlere ve Risale-i Nur’u yazan o havalideki kardeşlerimize geçmiş olsun. HAŞİYE Hafîz-ı Hakikî inşaallah muhafaza edecektir. İmam-ı Ali Radıyallahü Anhın

تُقَادُ سِرَاجُ النُّورِ سِرّاً بَيَانَةً - تُقَادُ سِرَاجُ السُّرْجِ سِرّاً تَنَوَّرَتْ 1

emrine inkıyad etmek icap ettiğinden, Risale-i Nur’u gizli okumak, gizli yazmak, gizli neşretmek lâzımdı. O kardeşlerimizin bu emre riayet etmemesinden ileri geldiğinden, hafif şefkat tokatı yediklerinden, tekrar geçmiş olsun. Hiç merak etmesinler, hiçbir şey yapılmaz ve yapamaz ve göremezler. Bu hâdiseden müteessir olup çekinmeyiniz; bilâkis çalışmanızı ziyadeleştirin ki, tecrübe-i meydan-ı imtihanda muvaffak olasınız. Risale-i Nur’a sık sık ilişirler, fakat bir halt edemezler. Çünkü, Gavs-ı Âzam (k.s.) ve İmam-ı Ali (r.a.) gibi zâtların himayeleri ve duaları berekâtına, Hafîz-ı Hakikî hıfz eder.

2 اَلْحَمْدُ ِللهِ هٰذَا مِنْ فَضْلِ رَبِّى Ruhânî inkıbaz inşaallah geçecektir. Risale-i Nur 3 لِلَّذِينَ اٰمَنُوا هُدًى وَشِفَاءٌ sırrına mazhardır. Ondan istimdat et. Risale-i Nur talebeleri birbirinin ibadetinden hissedar olduklarından, daimî virdleri olan bu âyet-i azîme size de şifa verir. Risale-i Nur’u yazınız, ihtiyata riayet ediniz. Bütün kardeşlerime selâm ve hürmetler. Risale-i Nur’a çalışmanızı tekrar tavsiye ederim, kardeşlerim.
Salâhaddin

• • •

Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:

HAŞİYE : Kardeşimiz Salâhaddin, burada Isparta’da olduğu gibi, bunlara da Risale-i Nur’u aramak için evlerini taharri edip sıkıştırdıkları zaman, hıfz-ı İlâhî ile birşey bulamadıkları zamanki hâdiseye işaret ediyor. Feyzi
1 : Nur kandili, gizliden gizliye yanıp yayılır. Sirâcü’s-Sürc (Kandiller Kandili), gizliden gizliye yanıp aydınlanır.
2 : Allah’a hamd olsun. Bu Rabbimin ihsânıdır.
3 : “Îmân edenler için bir hidayet rehberi ve bir şifâ.” Fussılet Sûresi, 41:44.
Önceki Risale: ( 124 ) / Sonraki Risale: ( 126 )
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

âyât-ı Kur’âniye : Kur’ân âyetleri
aziz : çok değerli, izzetli, saygın
ezcümle : bu cümleden, meselâ
fevkinde : üstünde
fünun : fenler, bilimler
garb : batı
Hafîz-ı Hakikî : her şeyin gerçek koruyucusu olan ve her şeyi bütün özellikleriyle kaydedip muhafaza eden Allah
hakikat : her şeyin aslını, doğrusunu açıklayan yol; Kur’ân yolu
hakikaten : gerçekten
haşiye : dipnot, açıklayıcı not
havali : çevre, civar
hıfz-ı İlâhî : Allah’ın koruması, himayesi
hizmet-i Kur’ân : Kur’ân hizmeti
i’câz-ı mânevî : mânevî mu’cize
inşaallah : Allah dilerse, izin verirse
Kur’ân-ı Mu’cizü’l-Beyan : açıklamalarıyla mu’cize olan, benzerini yapmakta akılları âciz bırakan Kur’ân
leffen : zarf veya mektup içine koyarak
mahsus : has, özel
menfaat-i şahsiye : şahsî yarar, çıkar
metanet : sağlamlık, kararlılık
muhabere : haberleşme
muhafaza : koruma
muhterem : hürmete lâyık, saygıdeğer
nazar : bakış, görüş
neşir : yayma
Radıyallahu Anh : “Allah ondan razı olsun”
sıddık : çok doğru ve sadık
suret : biçim, şekil
şark : doğu
taharrî : araştırma, inceleme
tarikat : İlâhî hakikatlere ulaşmak için, şeyhin gözetiminde takip edilen yol
teberri : uzak olma, uzaklaşma
tereşşuh : sızıntı
tesirli : etkili
tezahür : belirme, görünme, ortaya çıkma
ulûm : ilimler
âyet-i azîme : büyük ve yüce âyet
berekât : bereketler
bilâkis : aksine, tersine
Hafîz-ı Hakikî : her şeyin gerçek koruyucusu olan ve her şeyi bütün özellikleriyle kaydedip muhafaza eden Allah
halt : yanlışlık, karıştırma
hıfz : koruma
himaye : koruma
hissedar : pay sahibi
hürmet : saygı
icap etme : gerekme
ihtiyat : önlem alma, tedbirli hareket etme
inkıbaz : durgunluk, sıkışıklık
inkıyad : boyun eğme
inşaallah : Allah dilerse, izin verirse
istimdat : yardım isteme
mazhar : ayna, nail olma
muvaffak : başarılı olma
müteessir : üzülme
neşretmek : yazmak, yayımlamak
riayet : uyma, gözetme
ruhanî : ruhla ilgili
şefkat : acıma, merhamet
tecrübe-i meydan-ı imtihan : imtihan meydanındaki tecrübe
vird : devamlı yapılan zikir
ziyadeleştirmek : artırmak, çoğaltmak
Yükleniyor...