Aziz , sıddık kardeşlerim; Bayramınızı tebrik ve hizmetinizi takdir ve muvaffakiyetinize dua ederek Hâlık-ı Rahîme hadsiz şükrederim ki, sizler gibi sebatkâr ve fedakâr kardeşleri Risaletü’n-Nur’a sahip ve nâşir yapmış. Ben sizleri düşündükçe, ruhum inşirah ve kalbim ferahlarla dolar. Daha dünyadan gitmek benim için medâr-ı teessüf olamaz. Sizler kaldıkça ben yaşıyorum diye, mevte, dostâne bakıyorum, ecelimi telâşsız bekliyorum. Allah sizden ebeden râzı olsun. Âmin, âmin, âmin.
• • •
Önceki Risale: ( 14 ) / Sonraki Risale: ( 16 )
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

âciz : güçsüz, kuvvetsiz
âmin : “Allah’ım kabul eyle”
aziz : izzetli, çok değerli, saygın
dostâne : dostça
ebeden : devamlı olarak, sonsuza kadar
ecel : ölüm zamanı
fedakâr : kendini bir hizmete adayan; davası uğrunda değerli şeylerini gözden çıkarabilen
feth : açma, gönülleri hakikatlere açma
hadsiz : sonsuz, sınırsız
Hâlık-ı Rahîm : Merhametli Yaratıcı; sonsuz merhamet ve şefkat sahibi ve herşeyin yaratıcısı olan Allah
hâlis : ihlâslı, içten, samimi
iktidar : kuvvet, güç
inşirah : ferahlanma, sevinme
kamet : boy, endam
kıymettar : kıymetli, değerli
lâtif : ince, hoş, güzel
mâşaallah : Allah dilemiş ve ne güzel yapmış ve Allah nazardan saklasın gibi anlamlara gelen ve beğeniyi ifade etmek için kullanılan bir söz
medâr-ı teessüf : üzüntü sebebi
mevt : ölüm
muavenet : yardımlaşma
mukabil : karşılık
murassâ : süslenmiş
muvaffakiyet : başarı
mübarek : hayırlı, değerli
mütehayyir etme : hayrete düşürme
nâşir : neşreden, yayan
Risaletü’n-Nur : Risale-i Nur’un diğer bir adı
sebatkâr : sebat eden, kararlı
sıddık : çok doğru ve bağlı
şükür : nimetlere karşı memnunluk gösterme, Allah’a teşekkür etme
tahattur : hatırlama
takdir : beğeniyi dile getiren ifade
teberrük : bereket vesilesi
ziyade : çok, fazla
Yükleniyor...