Aziz kardeşlerim; Temadî eden tahribat-ı mâneviye karşısında, lillâhilhamd, gittikçe Risale-i Nur’un mu’cizâne mukavemeti ve satveti ve kıymeti tezayüt ediyor. Dalâletin temel taşı ve nokta-i istinadı olan tabiat tâğutunu dağıtıp, Kur’ân elinde bir elmas kılıç olarak her tarafta nurları saçar, zulümatı dağıtır. Fakat dalâletlerin envâı çoktur. O nispette risalelerin dahi ayrı ayrı meziyetleri, ehemmiyetleri var. Eğer kolay ise, Tabiat Lem’asını da bize gönderiniz.
• • •
Önceki Risale: ( 28 ) / Sonraki Risale: ( 30 )
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

acip : acaip, tuhaf
alâkadarâne : ilgili bir şekilde
âmi : cahil, sıradan
aziz : çok değerli, izzetli, saygın
cemaat : topluluk, grup
daire-i siyaset : siyaset dairesi
dalâlet : hak yoldan sapkınlık
divane : deli, akılsız
ecnebî : yabancı
ehemmiyet : önem
envâ : çeşitler, türler
erkân-ı harp : harp erkânı, askerlik ilminde ihtisas yapmış kimse
haricî : dışa ait
kâfir : Allah’ı veya Onun kesin olarak bildirdiği şeylerden herhangi birini inkâr eden kimse
küre-i arz : yerküre, dünya
lillâhilhamd : Allah’a hamd olsun ki
mahzuniyet : hüzünlü olma
mensubiyet : bağlılık
mesâil : meseleler
mesruriyet : sevinç
meziyet : üstün özellik
misal : örnek
mu’cizane : mu’cizeli bir şekilde
mukavemet : karşı gelme, direnç
mücahit : cihad eden, din uğrunda çaba harcayan
münasebet : bağlantı, ilişki
mütedeyyin : dindar
nisbet : ölçü
nokta-i istinad : dayanak noktası
risale : küçük çaplı kitap; Risale-i Nur’un bölümleri
satvet : güç, ezici kuvvet
seyyid : Hz. Peygamberin soyundan gelen kimse
Tabiat Lem’ası : Yirmi Üçüncü Lem’a
tabiat : canlı cansız bütün varlıklar, maddî âlem, doğa
tâğut : ibadet edilen bâtıl şey, put
tahribat-ı mâneviye : mânevî tabribat, yıkım
temadî eden : devam eden
tezayüt etme : ziyadeleşme, artma
zulümat : karanlıklar; dinsizlik; küfür
Yükleniyor...