Aziz, sıddık kardeşlerim; Size gönderdiğimiz Hizbü’l-Ekberi’l-Kur’ânî’nin başında yazılan ünvan içinde bir cümle noksan kalmış. Şöyle ki: “Mu’cizatlı bir vird okumak isteyen bunu okusun” yerinde, “Mu’cizatlı ve herbir harfi on ve yüz ve beş yüz ve bin ve binler kadar sevap ve meyve veren bir virdi okumak isteyen, bu semavî virdi okusun” yazılacak.

Saniyen: Bundan evvel müjdeli hatırada, “Herbir hâlis ve hakiki muttaki şakirt, kardeşleri adedince dillerle ibadet edip istiğfar eder” fıkrasına, yine bir ihtarla bu gelen cümle ilâve edilsin. Cümle de budur:

“Risale-i Nur dairesine, sadakat ve hizmet ve takvâ ve içtinab-ı kebair derecesiyle, o ulvî ve küllî ubudiyete sahip olur. Elbette bu büyük kazancı kaçırmamak için takvâda, ihlâsta, sadakatte çalışmak gerektir.”

Salisen: Leyle-i Kadrinizi, hem bu gelen bayramınızı bütün ruh u canımızla tebrik ve tes’id ediyoruz.
• • •
Önceki Risale: ( 64 ) / Sonraki Risale: ( 66 )
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

âhiret : öteki dünya, öldükten sonraki ebedî hayat
aziz : çok değerli, izzetli, saygın
berzah : iki şey arasındaki aralık, kabir; ruhların kıyamete kadar bekleyeceği dünya ile âhiret hayatı arasındaki yer
Cenâb-ı Hak : Hakkın ta kendisi olan, sonsuz şeref ve azamet sahibi yüce Allah
emare : belirti, işaret
fıkra : bölüm, kısa yazı
hakiki : asıl, gerçek
hâlis : içten, samimi
haşiye : dipnot
hemşire : kız kardeş, bacı
içtinab-ı kebâir : büyük günahlardan kaçınmak, sakınmak
ihlâs : ibadet ve davranışlarda sadece Allah rızasını gözetme; samimiyet
ihtar : hatırlatma, uyarı
inşaallah : Allah izin verirse
istiğfar : af dileme, tevbe
küllî : geniş, kapsamlı
Leyle-i Kadir : Ramazan ayı içinde bulunan mübarek gece
mahşer : haşir meydanı, kıyametten sonra insanların tekrar diriltilip toplanacakları yer
medâr-ı tesellî : teselli vesilesi, sebebi
mu’cizâtlı : mu’cizelerle dolu; insanı hayrette bırakan olağanüstü şeylere vesile olan
muhterem : hürmete lâyık, saygıdeğer
muttaki : Allah’tan korkup emir ve yasaklarına titizlikle uyan kimseler
mübarek : bereketli, hayırlı
nam : ad
sadakat : bağlılık, doğruluk
salisen : üçüncü olarak
saniyen : ikinci olarak
semâvî : Allah tarafından olan, İlâhî
sıddık : çok doğru ve sadık
şakirt : talebe, öğrenci
şükür : nimetlere karşı memnunluk gösterme, Allah’a teşekkür etme
takvâ : Allah’tan korkup emir ve yasaklarına titizlikle uyma
tes’id : tebrik etme, kutlama
ubûdiyet : kulluk, ibadet
ulvî : yüce, büyük
vird : devamlı yapılan zikir
Yükleniyor...