Aziz, sıddık, mübarek kardeşlerim, dünyada medâr-ı tesellîlerim ve berzah yolunda nuranî yoldaşlarım ve mahşerde inşaallah şefaatçilerim;

Sizin, hem leyle-i Kadrinizi, hem bayramınızı bütün ruh u canımla tebrik ediyorum, tes’id ediyorum.

Saniyen: Şimdiye kadar hiç görmediğim bir surette, dehşetli bir hastalıktan fevkalmemul bir tarzda, Risale-i Nur’un hâlis talebelerinin şifa duasının neticesi olarak, mu’cize gibi birden harika bir kerametle şifa bulmamı size haber veriyorum. Bu vâkıayı müşahede eden Emin ile Feyzi’nin o harika hastalığa ait bu gelecek fıkrasını medâr-ı ibret için size gönderiyorum. Bütün kardeşlerimize birer birer selâm ve dua ediyorum, Hüsrev’i de merak ediyorum.
1 اَلْبَاقِى هُوَ الْبَاقِى
Said Nursî

• • •

Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:

1 : Bâkî olan sadece Odur.
Önceki Risale: ( 65 ) / Sonraki Risale: ( 67 )
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

arz : sunma
aziz : çok değerli, izzetli, saygın
berzah : iki şey arasındaki aralık, kabir; ruhların kıyamete kadar bekleyeceği dünya ile âhiret hayatı arasındaki yer
dirhem : eskiden kullanılan ve yaklaşık 3 gramlık ağırlığa karşılık gelen bir ölçü birimi
fevkalmemul : umulanın, beklenilenin üstünde
fıkra : bölüm, kısa yazı
hâlis : içten, samimi
inşaallah : Allah izin verirse
keramet : Allah’ın bir ikramı olarak görünen olağanüstü hal ve fiil
kesb-i âfiyet : sağlığına kavuşma, iyileşme
Leyle-i Kadir : Ramazan ayı içinde bulunan mübarek gece
mahşer : haşir meydanı; kıyametten sonra insanların tekrar diriltilip toplanacakları yer
medâr-ı ibret : ibret sebebi
medâr-ı tesellî : teselli vesilesi, sebebi
meşhudat : görünen ve bilinen şeyler
mu’cize : İlâhî tecellî olarak benzerini yapmakta başkalarını aciz ve hayrette bırakan olağanüstü hal veya fiil
mübarek : bereketli, hayırlı
müşahede etme : görme, şahit olma
saniyen : ikinci olarak
savm-i visâl : birkaç gün üstüste iftar etmeden oruç tutma
sıddık : çok doğru ve sadık
suret : biçim, şekil
tes’id : tebrik etme, kutlama
vâkıa : olay
Yükleniyor...