Risale-i Nur'da geçen "kâinat" kelimesiyle anlatılmak istenen nedir? Sadece uzay mı yoksa yedi kat sema mı belirtilmek isteniyor?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

Kainat, sadece fiziki ve maddi alemin tamamına verilen bir unvan bir isimdir. Yani şu içinde yaşadığımız dünya, sema, yıldızlar, galaksiler kainat tabirinin içine giriyor. Kısacası beş zahiri duyumuzla algılayabildiğimiz bütün somut ve maddi alemler kainat kapsamına girer.

Yedi kat semayı şayet maddi alemlerin içindeki yedi kat şeklinde anlarsak, o zaman yedi kat sema kainat kapsamına girer. Yoksa yedi kat semayı şu kainatın dışında gaybi alemleri de içinde alacak bir şekilde tasavvur edersek o zaman yedi kat sema maddi olan kainat kapsamına girmez. Zira cennet ve cehennemin de içinde bulunduğu gaybi alemler kainat kapsamında değil mahlukat kapsamındadırlar. Kainat alem-i şehadet, cennet ve cehennem gibi menzilleri de içine alan alemler ise alem-i gaybdandır.

Kainatın en bariz mümeyyizi beş zahiri duyular ile algılanabilmesidir.

Yedi kat sema konusunda farklı yorumlar ve tefsirler olduğu için, yedi kat semanın kainat kapsamına girip girmediği hususu yorum ve tefsire göre farklılık arz eder. Yedi kat semayı kainatın içinde sayanlar olduğu gibi kainatın dışında ayrı kainatların olduğunu kabul edenlerde olmuştur.

Üstad Hazretleri bu yorumları şu şekilde izah ediyor:

"Evet, hitâbât-ı Kur'âniyenin vüs'ati ve maânî ve işârâtındaki genişliği ve en âmî bir avamdan en has bir havassa kadar derecât-ı fehimlerini mürâât ve mümâşât etmesi gösterir ki, herbir âyetin herbir tabakaya bir veçhi var, bakıyor. İşte bu sırra binaen, "yedi semâvat" mânâ-yı küllîsinde yedi tabaka-i beşeriye, muhtelif yedi kat mânâyı fehmetmişler. Şöyle ki: فَسَوّٰيهُنَّ سَبْعَ سَمٰوَاتٍ âyetinde, kısa nazarlı ve dar fikirli bir tabaka-i insaniye, havâ-yı nesîmînin tabakatını fehmeder."

"Ve kozmoğrafya ile sersemleşmiş diğer bir tabaka-i insaniye dahi, elsine-i enâmda 'seb'a-i seyyare' ile meşhur yıldızları ve medarlarını fehmeder."

"Daha bir kısım insanlar, küremize benzer zevilhayatın makarrı olmuş semâvî yedi küre-i âharı fehmeder."

"Diğer bir taife-i beşeriye, manzume-i şemsiyenin yedi tabakaya ayrılmasını, hem manzume-i şemsiyemizle beraber yedi manzumât-ı şümusiyeyi fehmeder."

"Daha diğer bir taife-i beşeriye, madde-i esiriyenin teşekkülâtı yedi tabakaya ayrılmasını fehmeder."

"Daha geniş fikirli bir tabaka-i beşeriye, yıldızlarla yaldızlanıp bütün görünen gökleri bir semâ sayıp, onu bu dünyanın semâsıdır diyerek, bundan başka altı tabaka-i semâvat var olduğunu fehmeder."

"Ve nev-i beşerin yedinci tabakası ve en yüksek taifesi ise, semâvât-ı seb'ayı âlem-i şehadete münhasır görmüyor; belki avâlim-i uhreviye ve gaybiye ve dünyeviye ve misaliyenin birer muhit zarfı ve ihatalı birer sakfı olan yedi semâvâtın var olduğunu fehmeder."

"Ve hâkezâ, bu âyetin külliyetinde, mezkûr yedi kat tabakanın yedi kat mânâları gibi daha çok cüz'î mânâları vardır. Herkes fehmine göre hissesini alır ve o mâide-i semâviyeden herkes rızkını bulur."(1)

(1) bk. Lem'alar, On İkinci Lem'a

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Kategorileri:
Okunma sayısı : 8.028
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

Yorumlar

Sorularlaİçtihad
Fakat kainat, kevn kökünden gelmiyor mu, yani oluşmuş, yaratılmış olan? o zaman yaratılmış bütün mahluku içine almaz mı?
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Editor (Muaz)
Kelime anlamı değil terim anlamı ön pilana çıkmıştır. Bu yüzden biz yukarıda ki cevabımızda terim anlamını nazara verdik.
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.

BENZER SORULAR

Yükleniyor...