Risale-i Nur'dan; okunmasının önemle vurgulandığı, hususiyeti olan bölümler hakkında bilgi verebilir misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
Üstad'ın üzerinde özellikle durduğu ve bir kısım ağabeylere okunması için tavsiye ettiği, atıf yaptığı, havale ettiği, bazı ağabeylerin de okuduklarında lahika mektuplarında çok istifade ettiklerini belirttikleri ismi geçen risaleler çokça mevcuttur, aklımıza geldiği kadarını arz edelim:
1. Yirmi Birinci Lem'a İhlas Risalesi hakkında:
"Bu Lem’a lâekall her on beş günde bir defa okunmalı..."
2. On Üçüncü Şua ve Meyve'nin ahiri hakkında:
"Kardeşlerim! Bunun gibi teselliye dair evvelce yazılan küçük mektuplar ara sıra okunsa ve Meyve’nin hususan âhirleri beraber mütalaa edilse ve hatıra gelen Risale-i Nur’un meseleleri müzakere olsa, inşâallah talebe-i ulûmun şerefini kazandırır."
3. On Üçüncü Şua hakkında:
"Kardeşlerim! Siz, küçük mektuplar risalesinde, medar-ı teselli ve sabır ve tahammül için yazılan parçaları dikkatle ve tekrarla okuyunuz."
4. Meyve'nin Dördüncü Meselesi hakkında:
"Aziz kardeşlerim, siz kat’î biliniz ki: Risale-i Nur ve şakirdlerinin meşgul oldukları vazife, rûy-i zemindeki bütün muazzam mesailden daha büyüktür. Onun için dünyevî merak-âver meselelere bakıp vazife-i bâkiyenizde fütur getirmeyiniz. Meyve’nin Dördüncü Mesele’sini çok defa okuyunuz, kuvve-i maneviyeniz kırılmasın."
5. Onuncu Lem'a hakkında:
"Onuncu Lem’a’daki şefkat tokatlarını tahattur ediniz..."
6. Yirmi Dokuzuncu Mektub'un Altıncı Kısmı ve Yirmi Altıncı Mektup hakkında:
"Şu Hikmetü’l-İstiaze Risalesi’nin iki mühim kardeşi var. Birisi Yirmi Dokuzuncu Mektup’un Altıncı Risalesi olan 'Hücumat-ı Sitte' mühim bir kale olduğu gibi; ikinci bir kardeşi olan Yirmi Altıncı Mektup’un 'Hüccetü’l-Kur’an Ale’ş-şeytan ve Hizbihi' namındaki risalesi dahi bir hısn-ı hasîndir."
7. On Dokuzuncu Lem'a'nın fihristinde şu ibare var:
"كُلُوا وَ شْرَبُوا وَ لَا تُسْرِفُوا âyet-i kerîmesini 'Yedi Nükte' ile tefsir eden, iktisadı emredip israf ve tebzirden nehyeden ve bilhassa bu asırdaki beşere gayet mühim bir ders-i hikmet veren, kıymettar ve çok mübarek bir risaledir."
8. İkinci Şua hakkında:
"Bu risale benim nazarımda çok mühimdir. Çünkü içinde çok mühim ve ince olan esrar-ı imaniye inkişaf ediyor. Bu risaleyi anlayarak okuyan adam imanını kurtarır inşâallah."
9. Beşinci Şua hakkında:
"Evet Beşinci Şuâ, umumun ve bilhassa ehl-i ilmin imanlarını tashih edip kurtarıyor."
10. Hüve Nüktesi hakkında:
"Ben zannederim ki 'Hüve Nüktesi' gizli zındık düşmanlarımızın bellerini kırmış, onların istinadgâhı olan tabiat tağutunu dağıtmış, kesif toprakta bir derece saklayabilirken şeffaf havada -Hüve Nüktesi’nden sonra- hiçbir cihetle o tağutu saklamak imkânı kalmamış ki, küfr-ü inadî ve temerrüd-ü irtidadî sebebiyle adliyeyi aldatıp aleyhimize sevk ediyorlar."
11. Otuz Üçüncü Söz hakkında:
"Şu Otuz Üç Pencereli olan Otuz Üçüncü Mektup, imanı olmayanı inşâallah imana getirir. İmanı zayıf olanın imanını kuvvetleştirir. İmanı kavî ve taklidî olanın imanını tahkikî yapar. İmanı tahkikî olanın imanını genişlettirir. İmanı geniş olana bütün kemalât-ı hakikiyenin medarı ve esası olan marifetullahta terakkiyat verir; daha nurani, daha parlak manzaraları açar."
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar
Selamun Aleyküm. İhlas Risalesi ile ilgili tuttuğum notları siteniz vasıtasıyla bütün kardeşlerimizin istifadesine sunmak istiyorum. Bu notlar Âyet-i Kerîme, Hadîs-i Şerîf, Vecîze-i Nûr ve hatıratlardan hazırlanmıştır.
İHLAS RİSALESİ’NE DAİR TUTULAN NOTLAR
YİRMİBİRİNCİ LEM’A
İHLAS HAKKINDA
Molla Hamid Ağabey, 1955 yılında Üstad’ı ziyarete gider. Sohbet esnasında sorar:
-Seyda! Sen İhlas Risalesi’nin başına “Laakal her onbeş günde bir defa okunmalı” yazmışsın. Salavat değil, evrad değil, ezkar değil.. Ne hikmeti var ki tekrar ettiriyorsun, demiş.
Üstad’ımız da:
-Keçeli! salavat da olsa, evrad ve ezkar da olsa... Eğer ihlassız ise, ruhsuz cesed gibidir. Ruhsuz cesed ne işe yarar? Bütün ibadetlerin başı, mayesi ihlastır… der.
Üstad Bediüzzaman Hazretleri’nin talebelerinden Hulusi Yahyagil Ağabey demiştir:
“En az onbeş günde bir defa okunması emir buyurulan Yirmibirinci Lem’a, evrad edinilecek kadar ehemmiyetlidir.”(Barla Lahikası)
“Allah, ancak kendi rızası umularak ve Allah için halisane yapılan amelleri kabul eder.” (Hadis-i Şerif - Nesai)
“İhlas ile kılınan 2 rekat namaz, ihlassız kılınan 1000 rekat namaza müreccahtır.(İmam-ı Rabbani)
“İhlas Risalesi’ne ben bile şerh düşemem.”(Hacı İbrahim Hulusi Yahyagil) “İhlas Risalesi, Risale-i Nur Talebeleri’nin iç talimatıdır.”(Hulusi Yahyagil)
“İhlas Risalesi’nin düsturlarını her vakit göz önnde bulundurunuz. Yoksa az bir ihtilaf, bu vakitte Risale-i Nur’a büyük bir zarar verebilir.” (Kastamonu Lahikası)
“Hem ihlasa verdiği gayet fazla ehemmiyet, yüz otuz parça eserinden yalnız İhlas Risalesi’nin başına, ‘Laakal her onbeş günde bir defa okunmalıdır.’ Koymasından da anlaşılıyor.” (Tarihçe-i Hayat)
“İbadetin ruhu ihlastır. İhlas ise, yapılan ibadetin yalnız emredildiği için yapılmasıdır. Eğer başka bir hikmet ve faide ibadete illet gösterilse, o ibadet batıldır. Faideler, hikmetler yalnız müreccih olabilirler, illet olamazlar.”(İşarat- ül İ’caz)
“Her zaman amellerinizde ihlası gözetin; zira Allah, sadece amelin halis olanını kabul eder.” (Hadis-i Şerif)
“Dini hayatında ihlaslı ol, az amel yeter.”(Hadis-i Şerif)
“İhlas ve rıza-yı İlahi yolunda zerre, yıldız gibi olur.” (Lem’alar)
“İmanı kazanmak kolay ama ihlas ile muhafaza etmek çok zor…” (Bediüzzaman Said Nursi)
“İhlas: İvazsız, sırf rıza-yı İlahi için konuşmak…” (Zübeyir Gündüzalp)
“Risale-i Nur’un yolu sırr-ı ihlastır, kulluktur. Bu hakikatleri en başta iç dünyamızı mamur etmek için kullanacağız.” (Zübeyir Gündüzalp)
(İblis) dedi ki: “Rabbim! Beni azdırmana karşılık bende yeryüzünde onlara (günahları) süsleyeceğim ve onların hepsini mutlaka azdıracağım! Ancak onlardan ihlaslı kulların müstesna. (Allah) şöyle buyurdu: “İşte bana varan doğru yol budur.” (Hicr Suresi 39, 40 ve 41. ayetler)
“Allah’ın ihlasa erdirilmiş kulları müstesnadır. (onlar azap görmeyeceklerdir)” (Saffat Suresi 160. ayet)
“Nefsini günahlardan arındıran kurtuluşa ermiştir. Nefsini günaha daldıran ise hüsrana düşmüştür.” (Şems Suresi 9 ve 10. ayetler)
İHLAS RİSALESİ’NİN YAZILIŞ SÜRECİ
Üstad Bediüzzaman hakkında “Bediüzzaman gizli cemiyet kuruyor, rejim aleyhindedir, rejmin temel nizamlarını yıkıyor.” Suçlarına maruz kaldığı 1934 yılında gayr-ı resmi olarak sürgünde bulunduğu Barla’da İhlas Risalesi yazılır.
“İnsanlar helak oldu –alimler müstesna. Alimler de helak oldu –ilmiyle amel edenler müstesna. İlmiyle amel edenler de helak oldu –ihlas sahipleri müstesna. İhlas sahiplerine gelince, onlar da pek büyük bir tehlike ile karşı karşıyadırlar.” (Hadis-i Şerif - Keşfü’l-Hafa, İhyau Ulumi’d-Din)
“Medar-ı necat ve halas yalnız ihlastır. İhlası kazanmak çok mühimdir. Bir zerre ihlaslı amel, batmanlarla halis olmayana müreccahtır. İhlası kazandıran harekatındaki sebebi sırf bir emr-i İlahi ve neticesi rıza-yı İlahi olduğunu düşünmeli ve vazife-i İlahiyeye karışmamalı.” (Lem’alar)
“İhlas: Bütün yaptıklarını Allah için yapmak, insanların övmelerine sevinmemek, yermelerine de aldırış etmemektir.” (İmam-ı Gazali – Ey Oğul)
“Ahirzaman’da, din ile dünyayı talep edecek insanlar zuhur edecek. Bunlar insanlar(a iyi görünüp, onları aldatmak) için öyle bir yumuşaklığa bürünürler ki koyun postu yanlarında kaba kalır. Dilleri de baldan daha tatlıdır. Ancak kalbleri, kurtlarınkinden daha vahşidir. Cenab-ı Hakk (bunlar için) şöyle diyecektir: “Beni aldatmaya mı çalışıyorsunuz, yoksa bana karşı cür’ete mi yelteniyorsunuz? Zat-ı Akdesim’e yemin olsun, bir fitne göndereceğim ki, içlerinden halim olanlar bile şaşkına dönecekler.” (Hadis-i Şerif - Ebu Hureyre ve Abduullah ibn-i Ömer rivayet etmiştir)
“İbadetleri ihlas ile yap! İhlas ile yapılan az amel, kıyamette sana yetişir.” (Hadis-i Şerif - Ebu Nuaym)
BİRİNCİ DÜSTURUNUZ:
“İ’lem Eyyühel-Aziz! Ey Nefis! Eğer takva ve amel-i salih ile Halık’ını razı etti isen, halkın rızasını tahsile lüzum yoktur; o kafidir. Eğer halk da Allah hesabına rıza ve muhabbet gösterse, iyidir. Şayet onların ki dünya hesabına olursa kıymeti yoktur. Çünki onlar da senin gibi aciz kullardır. Maahaza ikinci şıkkı takip etmekte şirk-i hafi olduğu gibi, tahsili de mümkün değildir.” (Mesnevi-i Nuriye)
“İhlas: içinde halk olmayan, yalnız Allah rızası için yapılan ibadet, hareket ve davranışlardır.” (Hacı Hulusi Yahyagil)
“Siz yalnız Allah’ın rızasını arayın.” (Ahmed Hüsrev Altınbaşak) “Riya, şirk-i hafidir.” (Hadis-i Şerif)
“İhlaslı olanlara müjdeler olsun. Onlar fitne karanlıkları içinde parlayan ışıklardır.” (Hadis-i Şerif - Ebu Nuaym)
İKİNCİ DÜSTURUNUZ:
“Birbirlerini sevmede, birbirlerine karşı merhamet ve şefkatte mü’minler; tek bir vücud gibidirler. Bir uzuv rahatsız olsa, diğer uzuvlar uykusuzluk ve aşırı ateş gibi durumlarda hemen onun yardımına koşarlar.” (Hadis-i Şerif - Buhari, Müslim, Müsned-i AHMED)
“Kim kardeşinin ihtiyacını görürse, Allah da onun ihtiyacını görür. Kim bir Müslümanı bir sıkıntıdan kurtarırsa, Allah da o sebeple onu kıyamet gününün sıkıntısından kurtarır. Kim bir Müslümanın açıklarını kapatırsa, Allah da kıyamet günü onun açıklarını kapatır.” (Hadis-i Şerif - Buhari, Müslim)
“Nice küçük topluluklar vardır ki, - Allah’ın izniyle- büyük topluluklara galip gelmiştir.” (Bakara Suresi 249. ayet)
“Allah, taşları birbirine kenetlenmiş bir bina gibi saflar halinde kendi yolunda savaşanları sever.” (Saff Suresi 4. ayet)
“Hizmette muvaffak olmak için, bu dünyayı ve herşeyi kalben terk etmek lazımdır.” (Bediüzzaman Said Nursi)
“Vazifemiz o gibi fıtratları – Risale-i Nur’a muhtaç, müştak, ihtiyaç hissedenleri- bulmaktır.” (Bediüzzaman Said Nursi)
“Günde laakal bir sayfa Risale-i Nur okumakla Alem-i İslam’da hasıl olan şirket- i maneviye hesabına dahil olunabilmeli.” (Bediüzzaman Said Nursi)
“Risale-i Nur’a ait en küçük bir hizmeti, hayatın en büyük bir meselesine tercih ederim.” (Zübeyir Gündüzalp)
“Sen ayaklarına demir çarık giysen, tayyare ve şimendifere binip dünyayı gezsen… ne böyle bir eser, ne de böyle bir hizmet bulabilirsin.” (Hafız Ali Ergül)
“Hizmetimize maddi bir fayda girmeyip fisebilillah, ihlaslı olmak istiyoruz.” (Sıddık Süleyman Ağabey)
ÜÇÜNCÜ DÜSTURUNUZ:
“(Hatta kendileri ihtiyaç duysalar bile) O kardeşlerine öncelik verilmesini tercih ederler.” (Haşr Suresi 9. ayet)
“Hiçbiriniz kendi için istediğini, mü’min kardeşi içinde istemedikçe gerçekten iman etmiş olamaz.” (Hadis-i Şerif - Buhari, Müslim, Tirmizi)
“Hak daima üstün gelir, ona üstün gelinmez.” (Hadis-i Şerif - Buhari, Kenzü’l- Ummal, Keşfü’l-Hafa)
“Tenkid, benlikten gelir. Ne İhlas Risalelerinde, ne lahikalarda, ne de Uhuvvet Risalesinde tenkidi olumlu görecek bir cümle, bir kelime vardır. Kardeş, kardeşe ancak yardımcı olur.” (Zübeyir Gündüzalp)
“Ey demir gibi sarsılmaz kardeşlerim! Bana yardım ediniz. Mes’elemiz çok naziktir. Ben sizlere çok güveniyordum ki, bütün vazifelerimi şahs-ı manevinize bırakmıştım. Siz de, bütün kuvvetinizle benim imdadıma koşmanız lazım geliyor.” (Şualar)
“Sen Risale-i Nur’un esaslarını hareketlerinle yaşa!” (Bediüzzaman Said Nursi)
“Onun için Allah’ın ihlaslı kulları müstesna; onların hepsi (cehenneme) götürüleceklerdir.” (Saffat Suresi 128. Ayet)
“Ey kardeşlerim, dikkat ediniz! Vazifenizz kutsiyedir, hizmetiniz ulvidir. Herbir saatiniz, bir gün ibadet hükmüne geçebilecek bir kıymettedir. Biliniz ki, elinizden kaçmasın!..” (Mektubat)
“Samimi bir ihlas, şerde dahi olsa neticesiz kalmaz. Evet ihlas ile kim ne isterse Allah verir.” (Lem’alar)
“Aziz, sıddık, mübarek kardeşlerim ve hizmet-i imaniyede ihlaslı ve kuvvetli ve şanlı arkadaşlarım!” (Kastamonu Lahikası)
DÖRDÜNCÜ DÜSTURUNUZ:
“Bir Nur Talebesi, kardeşinin eksiği varsa tamamlayacak, gediği varsa kapatacak, söküğü varsa dikecek, yarığı varsa tamir edecek. Dikkat edin, eğer bir kardeşinin yüksek sıfatları var, güzel hizmetleri var, güzel hususiyetleri var da ; o kardeşinin o meziyet ve kabiliyetlerinden rahatsız oluyorsan sen çok çiğsin. Daha doğrusu kelek ve kabaksın. Git kendini tekmil et, anlıyor musun? Kardeşinin meziyetinden, kabiliyetinden dolayı içinde bazı mikroplar nüksediyorsa senin mesleğinde, senin dünyanda nakıslık var. Kendi niyetini düzelt.” (Hacı Hulusi Yahyagil)
“Öleceksem bu yolda öleyim.” (İlamalı Sabri Efendi)
“Dava adamının dünyasında mazeret yoktur.” (Şener Dilek)
“Allah’ın kulları arasında öyle bir topluluk vardır ki, aralarında kan bağı yoktur. Birbirlerine bağışladıkları herhangi bir malda yoktur. Onlar Allah için birbirlerini severler. Allah’a kasem ederim ki; Onların yüzleri Nurdur. Ve onlar Nur üzeredirler. İnsanlar korkarken onlar korkmaz. İnsanlar üzülürken onlar üzülmezler.” (Hadis-i Şerif - Kütüb-ü Sitte)
“Mü’minlerden bir topluluk Allah’ın kitabını müzakere ederler. Allah da onların arasına sekinet ve huzur indirir.” (Hadis-i Şerif - Müslim)
Avukat Bekir BERK ve bir kısım Nur Talebeleri namaz kılarken onları gören Şeyh Maruf Efendi şöyle demiştir: “Bunların namazında sahabi namazı kokusu var. Ve hadis okumuştu. ‘(mealen) Ümmetimden bir taife var ki, onlar kıyamete kadar hak üzerine gideceklerdir’ O taife bunlardır. İşte NUR TALEBELERİ…
“Size hitab ediyor gibi, Risale-i Nurlar’ı okumakla her zaman devamlı olarak huzur-u daimiyi bulursunuz.” (Hafız Ali Ağabey’in Talebelerinden İslamköylü Hasan Efendi)
“Şu zaman, cemaat zamanıdır; şahıs zamanı değil! Şahıs ne kadar dahi ve hatta yüz dahi derecesinde olsa, bir cemaatin şahs-ı manevisini temsil etmezse; muhalif bir cemaatin şahs-ı manevisine karşı mağlubdur.” (Mektubat)
“Bu zaman cemaat zamanıdır. Ehemmiyet ve kıymet, şahs-ı maneviye göre olur.” (Kastamonu Lahikası)
“Kim bir hidayete davette bulunursa, ona uyanların sevaplarının bir misli ona gelir. Ayrıca bu durum, onların ücretlerinden de hiçbir şey eksiltmez.” (Hadis-i Şerif - Buhari, Müslim)
“Bir kişinin imanına sebep olmak, üzerine güneşin doğduğu her şeyden daha hayırlıdır.” (Hadis-i Şerif )
“Bir kişinin imanına vesile olmak, sahralar dolusu kırmızı deveyi tasadduk etmekten daha efdaldir.” (Hadis-i Şerif)
“Essebebu ke’l-faili” (Sebep olan yapan gibidir) “Hayra vesile olan hayrı yapan gibidir.” (Hadis-i Şerif)
İstifade etmeMiz dileğiyle... Selam ve dua ile..