Risalede geçen Bitlis hadisesi nedir, izah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
Bediüzzaman Hazretleri 1913’ün yaz aylarında Van’a geldiğinde Medresetü'z-Zehra’sının temelini atma işini de yürütmekteydi. Bu sene içinde "Bitlis hadisesi" ismiyle anılan Hizanlı Şeyh Selim başkanlığında ve Bitlisli Şeyh Şehabeddin ve Seyyid Ali’nin kumandasındaki hareketi de zuhura gelmişti.
Bediüzzaman Hazretleri bu hareketin yayılmaması ve küçülüp mahalli kalması için azami gayret sarfetti. Molla Abdulmecid Efendi Hatıra defterinde bu hadiseyle ilgili olarak şunları kaydeder:
“Birinci Harbi umumi arefesinde Bitlis çevresinde vuku bulan bu hadisede, hadisenin etrafa yayılmaması için Van Valisi Tahsin Bey ve Bitlis Valisi Mustafa Abdulhalık (Renda) ile beraber çalıştı. Hadisenin mahalli, cüz’i ve tesirsiz bir halde kalmasına muvaffak oldu.”
Bediüzzaman’a Edilen Müracaat:
Bitlis hadisesini çıkarılanların elebaşları, isyana girişmeden, önce Van’a gelerek Bediüzzman’a müracaat ederler ve kendisinin de yardımcı olmasını isterler. Bediüzzaman’ın bunlara cevabı; 12 sene sonra 1925’te Şeyh Said’in müracaat mektubuna verdiği cevabın aynısı olmuştur.
Hadiseyi bizzat Bediüzzaman’dan dinleyelim:
“Eski Harb-i Umumi’den evvel, ben Van’da iken, bazın dindar ve müttaki zatlar yanıma geldiler, dediler ki: 'Bazı kumandanlarda dinsizlik oluyor. Gel bize iştirak et, biz bu reislere isyan edeceğiz.'”
"Ben de dedim: 'O fenalıklar, o dinsizlikler, o gibi kumandanlara mahsustur. Ordu onunla mesul olmaz. Bu Osmanlı ordusunda belki yüz bin evliya var. Ben bu orduya kılınç çekemem ve size iştirak etmem.' O zatlar benden ayrıldılar, kılınç çektiler, neticesiz Bitlis hadisesi vücuda geldi. Az zaman sonra Harb-i Umumi patladı. O ordu din namına iştirak etti, cihada girdi. O ordudan yüz bin şehitler evliya mertebesine çıkıp, beni o davamda tasdik edip kanlarıyla velayet fermanlarını imzaladılar."(1)
(1) bk. Şualar, On Dördüncü Şua.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar
Hz Üstad Eğer maddi müdafaadan Kuran menetmeseydi diyor bunlar hangi Kuran ayetleridir
Ehlisünnet dahilde silahla mücadele etmeyi fitne ve haram olarak görüyor.
"Kim bir cana kıymamış veya yeryüzünde fesat çıkarmamış birisini öldürürse, bütün insanları öldürmüş gibidir." (Mâide, 5/32)
"Hiçbir günahkâr başkasının günahını yüklenmez." (En'âm, 6/164)
Üstad Hazretleri bu iki ayetten şu manayı çıkarıp formüle ediyor: