Risalelerde de sıkça ifade edilen, "Allah bir şeye ol derse olur." ayetinden yola çıkarak şunu sormak istiyorum, Allah nerede ve ne zaman "Ol!.." dedi?
Değerli Kardeşimiz;
Kün fe yekün (ol der oluv erir). Yani O bir şeyi yaratmak istediği zaman "ol" demesi kafidir. Burada anlatılmak istenilen husus, Allah’ın eşyayı yaratmasındaki kolaylık ve suhulettir. Allah herhangi bir şeyi yaratırken zorlanmaz. Allah için büyük küçük, ağır hafif, uzun kısa, geniş dar gibi maddi kayıtlar, yaratma noktasından engel teşkil etmezler. İşte bu yaratmadaki kolaylık ve suhulet, kün, yani ol emri ile tasvir edilmiştir.
Kainatta ne kadar mülk varsa hepsinin icadı ile bir tek zerrenin icadı Allah’ın kudreti karşısında müsavidir. Bütün nefisleri yaratmak ona bir nefsi yaratmak kadar kolaydır. İşte bu manalar "kün" emri ile tanımlanmıştır. Adeta Allah’ın "kün" emrinin içinde sonsuz mülkler ve hazineler vardır, onlara “meydana çıkın” komutu geldi mi meydana çıkarlar. İşte Allah bu derecede mülk ve kudret sahibidir denilmek isteniyor.
Allah mümkinata "Ol!.." dedi. Mümkinat varlığı ile yokluğu müsavi olan her şeydir. Mesela bir dağ “var ve yok olma” arasında mütereddit iken, Allah dağı yaratmakla, tereddüdü bozup tercihi varlıktan yana kullanmış oluyor. İşte Allah’tan başka bütün mümkinat ve mahlukat bu "Ol!.." emrinin muhatabıdır.
Allah’ın ezeli ve ebedi olan sıfatları, taalluk ve tecelli noktasından farklı farklı tecelli eder.
İlim ve Kelam Sıfatı: Varlığın hem vacip hem mümkün hem de mümteni olan kısmına tecelli eder. Yani Allah’ın ilmi hem kendini, hem mümkünü, hem de muhali ihata eder. Kelam sıfatı da aynı ilim gibidir.
İrade ve Kudret Sıfatı: Varlığın, sadece mümkün sınıfına taalluk ve tecelli eder. Vacip ve mümteni sınıflara tecelli ve taallukları yoktur. Şayet olsa idi; Allah’ın kendi Zatı ve sıfatları hakkında tebdil ve tagayyürü aynı zamanda mahluku ilah yapma gibi şeyler caiz olurdu. Bu sebeple bu iki sıfat sadece mümkünde tecelli ve taalluk eder.
Sem ve Basar Sıfatı: Bu sıfatlar mümkün içinde sadece mevcut sınıfında tecelli eder. Yani madum sınıfında tecelli ve taallukları yoktur. Zaten madum olmayan demek olduğu için, görülmesi ve işitilmesi söz konusu değildir.
“Ne zaman 'ol' dedi?” sorusu yanlış bir sorudur. Zira Allah zaman ve mekandan münezzeh ve mukaddestir. Allah, mümkinatı yaratmadan önce zaman diye bir şey yoktu ki, zaman ile onun karar ve tercihini ölçelim.
"Ne zaman?" sorusu mahlukata ait bir kavram olup, Allah hakkında kullanılması caiz ve mümkün değildir. Allah’ın emir ve iradesi ezelidir, belli bir zaman ve kesit içine sığışmaz. Nasıl koca bir dağı yirmi kiloluk bir torbanın içine koymak mümkün değilse, Allah’ın ezeli irade ve emrini zaman gibi kısa ve küçük bir mahlukun içine sığıştırmak da mümkün ve caiz değildir.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar