Risalelerde geçen, adem alemleri ile Cenab-ı Hakk'ın ilm-i ilahisinde bir varlığın olması durumunu karşılaştırırsak, ilm-i İlahide olan şey, aynı zamanda adem aleminde mi olmuş oluyor veya ilm-i ilahinin ayrı bir unvanı da adem alemleri mi oluyor?
Değerli Kardeşimiz;
Adem alemleri, tabiri imkân-ı varlık mânasında kullanılıyor. Yani bir insan milyonlarca şekle girme imkânı varken, bir şekilde karar kılması ile diğer imkânları saf dışı bırakıyor. Yani insan, bir imkân odasında iken, diğer milyonlar imkân odasında olamıyor ve bulunamıyor. Böyle olunca, diğer bütün imkân odaları nisbî ve izafî olarak o insan için adem, yani yok hükmünde oluyorlar. Bu odalara adem âlemleri demek, mutlak mânada bir hiçlik ve yokluk demek, mânasına gelmez.
Mesela, İstanbul’da olan bir insan, aynı anda Ankara ve Isparta’da olamaz. Şimdi bu adam için Ankara ve Isparta nisbî olarak yok hükmündedir, zira o anda oralarda bulunamıyor. Bir insan haricî âleme gönderilmeden önce ilim dairesinde mahiyet olarak varken, vücut mertebesi olarak yoktu. Bu insanın maddî olarak yok olması, ilmî ve manevî olarak da yok olmasını gerektirmez. Bunu, ilm-i İlahinin bir unvanı görmekte bir sakınca olmaz. “İstanbul’dayım” demek, diğer illerde değilim demenin başka bir unvanı ve şeklidir.
Sadece Allah’ın ilminde olmak, başka varlık boyutlarında olmamanın bir unvanı olabilir, nisbî ve izafî yokluklara bu nazarla bakılabilir.
İlave bilgi için tıklayınız:
- Adem alemlerine sukut etmek ne demektir; zaten ilm-i ilahiye gitmiyor mu?
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü