Risalelerde sık geçen "Kitab-ı Kebir-i Kâinat" ifadesine ayetlerden referans var mıdır?
Değerli Kardeşimiz;
“İnsanlara, ufuklarda ve kendi iç dünyalarında ayetlerimizi göstereceğiz ki, onun (Kur’ân’ın) gerçek olduğu onlara iyice belli olsun. Rabbinin her şeye şahit olması yetmez mi!” (Fussilet, 41/53)
“Biz, gökleri, yeri ve bunlar arasında bulunanları oyun ve eğlence olsun diye yaratmadık. Onları sadece gerçek bir sebeple yarattık. Fakat onların çoğu bilmiyorlar.” (Duhân, 44/38-39)
“(Ey Habîbim! Sana karşı gelenler) hiç yeryüzünde dolaşmadılar mı? Zira dolaşsalardı elbette düşünecek kalpleri ve işitecek kulakları olurdu. Ama gerçek şu ki, gözler kör olmaz; lakin göğüsler içindeki kalpler kör olur.” (Hac, 22/46)
"Yeryüzünde ne varsa hepsini sizin için yaratan, sonra semaya yönelip onları yedi kat gök olarak tastamam tanzim eden odur. O, her şeyi hakkıyle bilendir." (Bakara, 2/29)
“Eğer göklerde ve yerde Allah’tan başka ilahlar olsaydı, ikisinin de dengesi ve düzeni kesinlikle bozulur giderdi. Arşın Rabbi olan Allah, onların yakıştırdığı her türlü çirkin vasıflardan uzaktır, yücedir!” (Enbiya, 21/22)
“Göğe gelince, Allah onu yükseltti, kâinattaki mükemmel ahengi sağlayan ölçü ve dengeyi koydu.” (Rahman, 55/7)
“Yedi kat göğü birbiriyle uyum içinde tabaka tabaka yaratan O’dur. Rahmân’ın yaratmasında hiçbir düzensizlik göremezsin. Haydi, çevir gözünü de bak, bir kusur, bir çatlaklık görebilecek misin?” (Mülk, 67/3)
"Allah'ın gökten bir su indirip, onu yerdeki kaynaklara yerleştiren, sonra onunla çeşitli renklerde ekinler yetiştiren olduğunu görmez misin? Sonra onları kurutur ki sen de onları sapsarı görürsün, sonra da çer çöpe çevirir. Şüphesiz bunlarda, akıl sahipleri için öğüt vardır." (Zümer, 39/21)
"Şüphesiz ki sizin Rabbiniz, altı günde gökleri ve yeri yaratan, sonra arşa istiva eden Allah’tır. Gündüzü, ısrarla kovalayan geceyle örter. Güneş, Ay ve yıldızları emrine amade kılıp, boyun eğdirendir. Dikkat edin! Yaratmak da emretmek de Allah’a aittir. Âlemlerin Rabbi olan Allah, ne yücedir." (A'râf, 7/54)
"Gökleri, yeri ve ikisi arasındakileri ancak hak ile (hakkı açığa çıkarmak, Allah’ın kudretini göstermek, insanlara kazandıklarına göre karşılık vermek için) yarattık. Hiç şüphesiz, saat (kıyamet) gelecektir. (Öyleyse) onlara karşı (hoşgörülü ve affedici bir tavırla) güzel davran." (Hicr, 15/85)
Kur’an, bütün delil ve ispatlarını kâinat üzerinden yapar. Misal ve örneklerini kâinat ve içindeki eşya üzerinden getirir. Dolayısı ile yüzlerce ayet kâinat kitabından bahsedip, referans olarak kâinatı gösterir. Mushâf-ı Şerifi dikkatlice incelediğimizde, bu kâinatın bir kitap, her varlığın bir ayet olduğu bize defalarca belirtiliyor.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü