"Risaletü’n-Nur sair telifat gibi ulûm ve fünundan ve başka kitaplardan alınmamış. Kur’ân’dan başka me’hazı yok, Kur’ân’dan başka üstadı yok, Kur’ân’dan başka mercii yoktur." Risalelerin kaynaklarında başka zatlardan alıntılar da var, nasıl anlamalıyız?
Değerli Kardeşimiz;
Altı bin küsur sayfalık Risale-i Nur'un içindeki iktibasları (alıntıları) toplasak, küçük bir risale ancak çıkar. Geri kalanı tamamı ile ayet ve hadislerin orijinal tefsirleri niteliğindedir. "Kahir ekseriyet ne ise ifade de ona göre olur." kaidesince, Üstad Hazretlerinin ifadesi ile az bir iktibasın bulunması bir zıtlık teşkil etmez. Yani istisnalar kaideyi bozmaz.
Risale-i Nur'u incelediğimizde, hakikaten geçmişi tekrar eden alıntılar ile dolu bir tefsir olmaktan çok uzak olduğunu görürüz ve görüyoruz. Bazı çok tesirli ve etkili ifadeleri aynı ile iktibas etmesi de ayrı bir tat ayrı bir lezzet katıyor. Yani alıntılar öyle yerinde öyle tesirli ki, Risale-i Nur'un insicamına zarar vermiyor, adeta Risale-i Nur'un dokusu haline geliyor.
Risale-i Nurlar, Batı'nın aklı esas alan felsefi birikiminden, Doğu'nun işrak ve tasaffiyi esas alan mistik müktesebatından yüzde bir bile istifade etmemiş, tamama yakın bir ekseriyet ile doğrudan Kur’an dan istifade etmiş ve bütün feyizlerini oradan akıtmıştır. Bir iki istisna bu umumi kaideye zarar iras etmez.
Ayrıca az olan iktibaslar içinde Risale-i Nur'un ekseri iktibas yaptığı İmam Gazali, İmam Rabbani, Şah-ı Geylani, Mevlana Celaleddin-i Rumi, Molla Cami, gibi mübarek alim ve evliyalar, zaten Risale-i Nur gibi doğrudan Kur’an’dan feyiz alan alim ve evliyalardır. Bu isimler de tıpkı Risale-i Nurlar gibi Şark ve Garb'ın malı değildirler, doğrudan Kur’an eksenli kaynaklardırlar.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü