"Said Nursi, zındık diye öldürülen Şeyhü’l-İşrak Sühreverdî kadar felsefeye göbeğinden bağlı olduğu görülmektedir. Gerçekten bunlar tümüyle safsatadır. Cafcaflı laflarla örülmüş tasavvufî demagojilerdir." şeklindeki iftiralara nasıl cevap verilebilir?
Sadettin Merdin'e göre Said Nursi’nin tüm ontolojisi “âyan-ı sabite” üzerine, tüm kozmolojisi de “Âlem-i misal” üzerine kurulmuştur ve bu görüşler tamamen Said Nursi'nin aşağıladığı Yunan filozoflarından alıntıdır. "Said Nursi, zındık diye öldürülen Şeyhü’l-İşrak Sühreverdî kadar felsefeye göbeğinden bağlı olduğu görülmektedir. Gerçekten bunlar tümüyle safsatadır. Cafcaflı laflarla örülmüş tasavvufî demagojilerdir." Bu iftiralara nasıl cevap vermeliyiz ?
Değerli Kardeşimiz;
Altı bin küsurluk Risale-i Nur'da ayan-ı sabit ve alem-i misal birkaç yerde geçmektedir. Sözler, Lemalar, Mektubat ve Şualar ve dahi diğer eserleri tamamen tevhit, nübüvvet, haşir ve adalet üzerine müesses iken Üstad'ı Yunan Felsefenin çömezi olarak suçlamak, hiç de akademik ve ilmi bir bakış açısı değildir. Bu tespit tamamen safsata ve iftiradan ibarettir. Cevap vermeye değmeyecek kadar ucuz ve adi bir iddiadır.
Bahsettiğiniz şahıs, anlaşılan Risale-i Nur'u hiç okumamış. Onuncu Söz, Yirmi Beşinci Söz, Yirmi Dokuzuncu Söz, Otuzuncu Söz, Otuz Üç Pencere onun müfteri ağzına atılmış okkalı şamarlardır. Cesareti varsa, bu risaleleri okusun, kelime kelime cümle cümle tahkik etsin, hangi cümlesi hangi kelimesi Yunan Felsefesinden alınmış ispat etsin!..
Kaldı ki, altı bin küsurluk Risale-i Nur'da Yunan Felsefesinden bir iki cümle ile bahsedilmesi, bir iki satır da olsa iktibasta bulunulması, ilmi açıdan gayet doğal gayet mantıklıdır...
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü