"Siracü’n-Nur" tabirinin ağırlıklı olarak Şualar'da geçmesinin özel bir nedeni olabilir mi?
Değerli Kardeşimiz;
Hz. Ali'nin Risale-i Nur'a verdiği bir ismi olup ve Risale-i Nur'un bir ismi olarak da kullanılan Sirâcü'n-Nur, teksirle neşir yapıldığı dönemlerde çıkarılmış bir derleme kitabın adıdır. Teksir olarak risaleler basılmaya başlandığında üçer beşer risale bir araya getirilerek basılıyordu. Bazı risaleler toplanıyor ve mecmualar şeklinde teksirle neşrediliyordu. Asâ-yı Mûsa, Tılsımlar Mecmuası, Zülfikâr ve Sirâcü’n-Nur da bu şekilde basılan risalelerdendir.
Siracü’n-Nur’da başlıca şu risaleler yer almaktadır:
Üçüncü Şua (Münâcat), Yirmi Beşinci Lem'a (Hastalar Risalesi), On Yedinci Mektup (Yirmi Beşinci Lem'anın Zeyli, Çocuk Taziyenâmesi), Yirmi Altıncı Lem'a (İhtiyarlar Hakkında), Yirmi Birinci Mektup (Yirmi Altıncı Lem'anın Zeyli), Dördüncü Şua, On Üçüncü Lem'a (Hikmetü'l-İstiâze), Otuz Üçüncü Söz (Otuz Üç Penceredir), On Yedinci Lem'anın On İkinci Notası (Müellifin Hazin Münacatı), Beşinci Şua, Beşinci Şua'nın İkinci Makamı ve Meseleleri ve ayrıca bazı mektuplar yer almaktadır.
Bu isim (Sirâcü’n-Nur) Şualar'da yirmi altı (26) defa, diğer eserlerin tamamında ise 9 defa geçmektedir. Bu ismin Şualar'da daha çok geçmesinin, Risale-i Nurlarda veya ağabeylerin hatıralarında karşılığını göremedik. Fakat şöyle bazı özel sebepleri olabilir:
1. İmam-ı Ali Efendimiz (r.a)'in Risale-i Nur'a işaretlerinin anlatıldığı ve Risale-i Nur'a Siracü'n- Nur ismini vermesinin anlatıldığı Sekizinci Şua'da sadece sekiz (8) defa geçmektedir.
2. Siracü'n-Nur, Nur'un lambası anlamına gelmekte, hakiki nur olan iman esaslarının ve onun da ussül esası olan tevhidi kastederek, bu isim verilmesi haysiyetiyle İkinci Şua dahi bu iman esasını kemalatıyla anlattığı için burada on (10) defa geçmektedir.
3. On Dördüncü Şua, Nur'un lambası ve siracı olan Risale-i Nurların müdafaası hükmünde olduğundan, burada İman esaslarının anlatıldığı bu eserin kesinlikle yasaklanamayacağını, bu eserle münakaşa ve mücadele edilmemesi gerektiğini savunduğundan, burada da sekiz (8) defa geçmektedir.
"Bu risale benim nazarımda çok mühimdir. Çünkü, içinde çok mühim ve ince olan esrar-ı imaniye inkişaf ediyor. Bu risaleyi anlayarak okuyan adam imanını kurtarır inşaallah. Maatteessüf, ben burada kimseyle görüşemediğimden, kendime tebyiz edip yazdıramadım. Bu risalenin kıymetini anlamak istersen, başta bulunan İkinci ve Üçüncü Meyve'yi ve âhirdeki Hâtime'yi ve Hâtime'den iki sayfa evvelki Mesele'yi evvelce dikkatle okuduktan sonra tamamını teennî ile mütalâa eyle."(1)
Üstad Hazretlerinin bu ifadelerinden de anlaşıldığı gibi, İkinci Şua, Risale-i Nur'un bir manevî lamba olma hususiyetini en parlak bir şekilde gösteren çok derin ve tesirli imanî bir bahistir. Bu yüzden, bu risalede Nurların ışık veren bir lamba olma ciheti öne çıkarılıyor. "Siracü'n-Nur" ışık saçan lamba demek olup, Risale-i Nurların bu zamanda manevî bir lamba vazifesi yaptığına işaret eden bir ifadedir. Bu isimler ya ayetin işaret ve beşareti ile ya da İmam-ı Ali (ra)’in keramet ve müjdesi ile tayin olunmuşlardır.
(1) bk. Şualar, İkinci Şua, Birinci Makam.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü