Sorularlaislamiyet sitesinde, ibadeti inkar etmemek şartıyla özürsüz olarak namaz kılmayanın kafir olmayacağı yazılıyor. Fakat Risale-i Nur'da "İslamiyetsiz iman da medar-ı necat olamaz." deniliyor. Burada birbirine zıt görüşler mi anlatılmış?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

"İmansız İslamiyet sebeb-i necat olmadığı gibi, İslamiyetsiz iman da medar-ı necat olamaz..." (1)

“İslamiyetsiz iman da medar-ı necat olamaz.” İnsan kalben veya lisanen İslam’ın tek bir hükmünü bile inkâr etse veya tasdik etmezse imanı makbul ve sahih değildir. Yani birisi "Ben imanın altı şartını kalben tasdik ediyorum, ama İslam’ın bazı hükümlerini kalben tasdik edemiyorum." dese, bu kimsenin imanı sahih olmaz. Mesela, imanın altı şartını kabul ettiği halde, "bu asırda faiz helal olmalıdır veya hac gereksizdir," dese, bu kişi küfre girmiş olur.

Sorularla İslamiyet sitesinde ifade edilen “ibadeti inkâr etmemek şartı ile” Üstad Hazretlerinin bu ifadesi ile aynı paralelliktedir. Zira bir kimse "Ben namazı inkâr ettiğim için kılmıyorum" dese, İslam ve imanın diğer rükün ve hükümlere iman etmesi bir mana ifade etmez. İmanın da ibadetin de kalben tasdik edilmesi gerektiği hususudur.

Bir kimse kalben iman etse, Cenab-ı Hakk’ın bütün emir ve yasaklarını tasdik etse, namaz kılmazsa, diğer ibadetlerini terk etse, kâfir olmaz, fasık ve günahkâr olur. Kişi imanın altı rüknünü kabul ettiği hâlde, namazı inkâr eder veya hafife alırsa iman dairesinden çıkar. Onun imanı makbul değildir. Çünkü sahih ve makbul iman hem imanın altı şartına hem de İslam’ın bütün hükümlerine eksiksiz iman etmek ile mümkündür.

Nefsin tembelliğinden veya gaflet perdesinden dolayı ibadeti terk etmek kişiyi küfre götürmez ama her günah içinde de küfre giden yol vardır. Bu bakımdan tövbe ve istiğfarla Allah’a sığınmak lazımdır. Küfür, İmana ve İslama ait meseleleri ancak kalben inkâr etmekle mümkündür.

1) bk. Mektubat, Dokuzuncu Mektup.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

Yorumlar

ebda
Allah razı olsun. Çok güzel açıklamışsınız.
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
cayci

Kur'an'ı Kerim'in bütün ayetlerini kabul ettiği halde namazı kabul etmeyen bir tanıdığım var. Kur'an'daki "salat" kelimesinin "dua, ibadet" manasında olduğunu söylüyor. Bu zat namazı bu şekilde inkar ettiği için kafirmidir. 

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Editor (Muaz)

Ehl-i Sünnet âlimlerine göre farziyetini inkâr etmediği müddetçe namaz kılmayan birisi kâfir olmaz. Ancak namazı terk etmek büyük günahlardandır.

Merhum Elmalılı Hamdi Yazır, “Tekzib-i fiil ile adem-i fiil arasında büyük fark vardır.” diyerek bu noktaya dikkatimizi çekiyor. Tekzib-i fiil, bir işin, bir hareketin, bir vazifenin inkâr edilmesi, “öyle bir şey yoktur” denmesi. Adem-i fiil ise, o işin, o fiilin, varlığı kabul edilmekle birlikte, yapılmaması, yerine getirilmemesi. Namazı inkâr etmek başka, namaz kılmamak daha başkadır. Birincisi tekzib, ikincisi ise adem-i fiildir.

Buna göre, bir insan Kur’an-ı Kerim’in namaz emrini inkâr ederse küfre girer; ama, bu emri kabul ettiği halde namaz kılmazsa kesinlikle kâfir olmaz. Haramları işlemek de böyledir. Faiz alıp vermeyi Kur’an’ın yasak ettiğini, bunun ilâhî bir yasak olduğunu kabul eden bir insanın, nefsine mağlûp olarak bu haramı işlemesi hâlinde kâfir olmayacağı açıktır.

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
cayci

Allah razı olsun hocam. Lakin bu sorumun cevabı değildir. Kur'an'ı Kerim'deki salat kelimesine başka mana vererek (salat dua etmek manasına gelir diyerek) bizim kıldığımız namazı kabul etmiyor ve reddediyor. Namazın bu şekilde inkarı bu zatı kâfir edermi?  Not: eğer sıkıntılı bir meseleyse cevap vermenize gerek yok. İsterseniz bu yazıları da silebilirsiniz. Kimsenin imanına zarar vermek istemem. 

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Editor (Muaz)
Ayetleri direk inkar etmeyip su-i tevil edenlere kafir denemez ama ehli bidat ve dalalet denir. 
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Yükleniyor...