"Şuur-u imanî ile ve intisap ve münasebetle umum mevcudata bir alâka, bir nevi ittisal peydâ olur. Ve o halde, ikinci derecede vücud-u şahsîsinden başka hadsiz bir vücut..." Buradaki “ittisal” ve “hadsiz vücud”dan kasıt nedir?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

"Hem şuur-u imanî ile ve intisap ve münasebetle umum mevcudata bir alâka, bir nevi ittisal peydâ olur. Ve o halde, ikinci derecede vücud-u şahsîsinden başka hadsiz bir vücut, o şuur-u imanî ve intisap ve münasebet ve alâka ve ittisal cihetinde güya onun bir nevi varlığıdır gibi var olur; varlığa karşı fıtrî aşk teskin edilir."(1)

İman şuuru ile bakıldığında, insan bütün varlıklarla ayrı ayrı birer ilişki ve bağ kuruyor. Bu varlıklar içinde basit bir toprak da var, Allah’ın sonsuz ve ezeli varlığı da var. Yani insan tek bir varlık iken, iman şuuru ile sınırsız varlıklara kavuşuyor ve hepsinden ayrı birer lezzet ve mutluluk kazanıyor. Malum insanların hakiki dostları çoğaldıkça mutluluğu da çoğalır.

Kafir inkar ile varlıklarla olan ilişkisini kestiği için, hatta kendi dışında kalan bütün varlıkları düşman ve yabancı telakki ettiği için, kişi sadece kuru bir cesedi ile kainat gibi muazzam bir karanlık kuyunun içinde yapayalnız kalmakta.

Allah’ın varlığı öyle muazzam bir iksir ki; insanın alemine girdikçe insanın huzuru, saadeti, mutluluğu artarken, insanın aleminden uzaklaştıkça insanın elemi, acısı, kederi artıyor.

“İttisal” kelimesi insanın diğer varlıklarla ilişki ve bağ kurmasını ifade ederken “hadsiz“ ifadesi de varlıklar içinde Allah’ın sonsuz ve sınırsız varlığına işaret ediyor. Yani iman şuuru insanı diğer varlıklar ile ittisal ettirirken, sonsuz olan Allah’ın mutlak varlığı ile de dost yapıyor.

(1) bk. Şualar, Dördüncü Şua.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

BENZER SORULAR

Yükleniyor...