Tabiat Risalesi'nde, niçin doğrudan bir yaratıcının ispatı yoluna gidilmeyip, diğer yolların muhal olduğunun ispatlanmasıyla yaratıcının var olması gerektiği yolu tercih edilmiştir?
Değerli Kardeşimiz;
Bu risale Üstad Bediüzzaman Hazretleri tarafından Ankara’da Arapça olarak kaleme alınmış, daha sonra da Türkçe’ye çevirmiştir. Bu risalede doğrudan Allah'ın varlığının ve birliğinin ispatı değil, mevcudatı tabiat ve sebeplerin icad edemeyeceği ve kendi kendine de meydana gelemiyiceği mukni delillerle izah ve ispat edilmiştir.
Sebeplerin ve tabiatın elinden hiçbir şey gelmediğinin, mevcudatın kendi kendine olmasının muhal olduğunun kat'i ispat edilmesiyle bunları yaratanın Allah varlığı ve birliği kendiliğinden ortaya çıkacaktır.
"Evvelki üç yol, muhal, battal ve mümteni olduğu kati ispat edilse, dördüncü yol olan tariki vahdaniyet şeksiz, şüphesiz sabit olur."
Malum olduğu gibi, bir meseleyi ya doğrudan ispat vardır ki, Risale-i Nur’un çok yerlerinde Cenab-ı Hakk'ın varlığı ve birliği bu şekilde işlenmiştir. Ya da dolaylı ispat vardır ki, bu da Tabiat Risalesinde muhalif fikirlerin çürütülmesi tarzındadır.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar