Tarikat mensuplarının, lüks arabaya binmeleri, lüks giyecekleri giymeleri, lüks gıdaları tüketmesini neden yanlış görüyorsunuz; teknolojinin getirdiği şeyler değil mi bunlar?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

"Lüks ve israf" kavramları evrensel kavramlar olup, her asır ve dönem için aynıdır, değişmez. Tekniğin gelişmesi bu gibi kavramları meşru hâle getirmez, ya da nefsin terbiye ve ıslah biçimlerini hükümden düşürmez. O zamanın deve ve atı ile şimdinin araba ve uçağı arasında hüküm bakımından hiçbir fark yoktur. Değişen sadece araç ve vasıtalardır.

Yani insan tarikat metotları ile nefsini ıslah ve terbiye etmek istiyor ise, heva ve arzularını terk etmek zorundadır. Eski zamandaki müritler at ve deveyi terk etmişler, şimdiki müritler de lüks ve israf olan şeyleri terk etmeleri gerekir. Yoksa riyazet ve çile çekmeden, seyr-ü suluk olmaz. Bizim bu ifadelerimiz tarikat zaviyesindendir, yoksa Risale-i Nur'un bakış açısı farklıdır.

Yani bir tarikat ehli; ben seyrü sülûk yapacağım diyor ise, bunu kurallarına göre yapmalıdır. Yoksa bir eli yağda bir eli balda seyrü sülûk yapılamaz. Bütün tarikat kitaplarında seyr-ü suluk, riyazet ve çilenin ne olduğu açıkça yazar; şimdikiler ile o kitapların yazdıkları kıyas edilirse bizim ne demek istediğimiz gayet iyi anlaşılır. Yoksa biz bu zamandaki tarikat ehli kardeşlerimizi tenkit ve tahkir etmiyoruz, sadece realitenin bu olduğuna işaret ediyoruz

Diğer bir husus; teknolojiden faydalanmak başka, riyazet ve çile ile nefsi ıslah ve terbiye etmek başka şeylerdir. Mesela doktor hastasına iyileşmesi için diyet tavsiye etse, şunlar şunları yemiyeceksin, der. Bundan dolayı doktor nimetlere düşman oldu denilmez; sadece doktorluğun gereklerini yaptı denilir. Aynı şekilde riyazet ve çile de nefsin hastalıklarını iyileştirmek için manevi hekimlerin bir diyeti ve reçetesidir. Yoksa tekniğe ve nimetlere bir düşmanlık demek değildir.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Okunma sayısı : 8.357
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

BENZER SORULAR

Yükleniyor...