Tesbihat'ta "min şerri, belai, fitnetin nisa" deniliyor. Neden sadece kadınlar denilmiş, erkeklerden de sığınmak gerekmez mi? Bir de Üstad'ın isminin geçtiği bölümleri kendi mi eklemiş?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

Kadın fitnesi, Efendimiz (asm)'in haber verdiği bir fitnedir. Yani ahir zamanın en büyük fitnesinin "kadın fitnesi" olduğunu haber vermektedir. Üstadımız da bu hadisi teyiden ahir zamanın bu fitnesine dikkat çekmekte ve fitneden dolayı Allah'a sığınmaktadır.

Kadın fitnesi, sadece erkeklere dönük bir fitne değildir ki, yalnız erkekler için bir tehlike olsun. Dikkat edilir ise, kadınların üç vasfından Allah'a sığınılmaktadır. Kadınların şerrinden, fitnesinden, belasından...

Nice aileler kadınların fitnesi neticesi yıkılmaktadır. Evli erkekler, dışarıdaki kadın belasına kapılarak eşlerine dünyayı cehenneme çevirmektedir. Bundan etkilenen sadece erkek değildir, kadın da etkilenmektedir, çocuklar da etkilenmektedir. Ve hatta bütün bir toplum etkilenmektedir. Bu sebepten herkesin bu muhtemel tehlikelerden Allah'a sığınması icab etmektedir.

Erkeklerden Allah'a sığınma konusu ise; tesbihatın diğer dualarının büyük bir kısmı erkeklere dönüktür. Mesela deccal fitnesi, dinde çıkan diğer fitneler ve ahir zamanın diğer fitnelerinin büyük bir kısmı, hususen savaşlara taalluk eden kısımları daha çok erkeklerle ilgilidir ve dolayısıyla erkeklerden Allah'a sığınılmış oluyor demektir.

Üstadımızın isminin Tesbihat’a girmesi ise, talebelerinden ve hizmetkârlarından Hüsnü Bayram abi diyor ki;

"Üstadımız zamanında şimdiki tesbihatı aynen olduğu gibi yapardık ve üstadımız da dinlerdi."

Daha önceki talebelerinin Üstad'ın ismini koyduğu ve ancak Üstad'ımızın da bir şey demediği anlaşılmaktadır...

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Kategorileri:
Okunma sayısı : 30.547
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

Yorumlar

bileri
Allah razi olsun.
Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
sancaktarân

Şöyle diyebilir miyiz?? ;

Tesbihatta sadik nur talebelerine dua ediliyor ve bu tesbihati yapanlarin bir kismi hakikatte sadik degil. Peki Batînen hakikatte soyle olabilir diyebilirmiyiz; Çok genis bir daire(tesbihat yapanlarin %80i gibi) ve sadik olan daire yine sadik olan daireye dua ediyor.

yani sadece sadiklar degil. Sadik olmayanlarin duasida var ki zaten onlar sadiklar icin gunah işleyemeceklerinden gunahsiz bir agizla dua ediyorlar ve mingayrihaddin makbuldur."

..şeklinde denilebilir mi??

 

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Editor (Muaz)

Bu da bir bakış açısı olabilir. 

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Nur Talebesi1453

Ama mesela umumi bir toplumun önünde, camide, bir programda veya nur talebesi olmayan insanların önünde tesbihat yaparken üstadın ismini zikretmek zorunlu değil, öyle değil mi? Çünkü insanlar yanlış anlayabiliyorlar bunlar tesbihatta sadece kendi üstadlarını anıyorlar diye ayrımcılık yaptığımızı zannediyorlar.

 

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Editor (Muaz)

“Aziz kardeşim! Sizler sabah ve akşam duâmda dahilsiniz. Siz dahi beni duânıza dahil ediniz. Şu âlemde mü’minin mü’mine karşı en büyük yardımı duâ iledir” Barla Lâhikası

Dua olsun tesbihat olsun farketmez herhangi birisine ismi ile dua etmenin şeriat açısından bir mahzuru olmaz. Hatta gıyaben ismi ile dua etmeye teşvik eden hadisler var.

Kaldı ki milyonlarca insanın imanının kurtulmasına vesile olmuş ömrünü bu uğurda feda etmiş büyük bir alim olan Üstadımızı dua ve tesbihatta zikretmemiz gayet normaldir bunun saklanmasına gerek yok diye düşünüyoruz.

Allah dostu birisine dua etmenin yanlış anlaşılacak bir tarafı olmasa gerek bu bir kaç cahilin itiraz edeceği münferit bir durumdur bu cahil insanların tepkisinden çekinip Üstadımızın ismini gizlemek uygun olmaz diye düşünüyoruz.

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.

BENZER SORULAR

Yükleniyor...