"Tevhid yolundan başka yol yoktur ve olamaz. Eğer olsa, bütün mevcudatı değiştirmek ve dünyayı ademe boşaltıp, yeniden ehemmiyetsiz muzahrafatla doldurmak lâzım gelecek, tâ ki şirke yol açılabilsin." İzah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"Madem hakikat budur ve madem her şey nihayet derecede hem kıymettar, hem san'atlı, hem mânidar, hem kuvvetli görünüyor; gözümüzle görüyoruz. Elbette tevhid yolundan başka yol yoktur ve olamaz. Eğer olsa, bütün mevcudatı değiştirmek ve dünyayı ademe boşaltıp, yeniden ehemmiyetsiz muzahrafatla doldurmak lâzım gelecek, tâ ki şirke yol açılabilsin."(1)
Kâinattaki bu muazzam sistem, harika intizam, hassas ahenk şirke geçit vermiyor, bir san’atkâra bir yaratıcıya işaret ediyor. Âdeta her bir zerresi tevhidin bir mührü ve bir imzası hükmündedir. Yani kâinatın ve içindeki her mahlûkun çok san’atlı, kıymetli ve manidar olması, şirki ve küfrü imkânsız kılıyor.
Şirke zemin hazırlamak ve onu kabul edilebilir bir fikir haline getirmek için, kâinatın bu muazzam nizamını, gayet san’atlı cihetini, çok manidar ve hikmetli mânalarını kaldırıp yerine kıymetsiz, san’atsız ve sıradan bir hal vermek gerekiyor. Yoksa kâinat bu mevcut hali ile şirke izin vermez.
(1) bk. Şualar, İkinci Şua, İkinci Makam.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü