Urfa, Nur hizmetlerinde nasıl bir rol üstlenecek? Üstadımız istikbalde yapılacak hizmetlerle ilgili bir şey demiş mi?
Değerli Kardeşimiz;
Üstadımızın Urfa'ya özel bir teveccüh gösterdiği ve bu teveccühün Kur'an ve iman hizmeti hesabına olduğu bir hakikattır. Bu hakikatı hem Risalelerde hem de hatıralarda görmek mümkündür. Bu teveccüh dolu ifadelerden birkaçını olduğu gibi alıp, bu teveccühün sebebini de izah etmeye çalışacağız.
Urfa; Anadolu, Arabistan (sadece Arabistanın resmi devleti kısmı değil, Arap beldelerinin tamamı) ve Kürtlerin yoğun yaşadığı Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu, Kuzey Irak ve Kuzey Suriye bölgelerinin ortasında ve merkezinde olan mübarek bir beldedir. Buraya Nurların yerleşmesi sair beldeler gibi bölgesel değil, daha kapsamlı ve geniş bölgelere hizmetin aktarılması anlamına gelir. Bu konuda Emirdağ Lahikası II. 113. Mektub'da,
"Üstadımız diyor ki: 'Ben çok zaman evvel bekliyordum ki, Urfa tarafında Nurlara karşı kuvvetli eller sahip olmaya çıksın. Çünkü orası hem Anadolu’nun, hem Arabistan’ın, hem Kürdistan’ın bir nevi merkezi hükmündedir. Nurlar orada yerleşse, o üç memlekette intişarına vesile olur...'"(1)
Yine aynı mektubun devamında Üstadımız "varisim" dediği Seyyid Salih Ağabeyimize ve hamiyetkâr milletvekillerine; İstikbalin ilim merkezlerinin Urfa gibi merkezi bir şehirde olmasını ve o ilim merkezlerinin aynını Urfa'da da açmalarını hedef gösteriyor:
“Seyyid Salih ve hamiyetkâr milletvekilleri orada inşaallah Kur’ân ve imana tam hizmet edecek ve orayı Isparta’daki Medresetü’z-Zehra ve Mısır’daki Camiü’l-Ezher’in küçük bir nümunesi haline getirmeye vesile olmaya ve Şam ve Bağdat’taki medrese-i İslâmiyenin bir nümunesini açmaya yol açmalarını rahmet-i İlâhiyeden ümit ediyoruz..."(2)
Aynı mektupta başka bir konuya da yani Risalelerin mesleği olan en yakın dost, en civanmerd arkadaş, en güzel takdir edici yoldaş anlamındaki Hılletin en güzel numunesinin gösterileceği yer, Hz. İbrahim'in memleketi olan Urfa olacağını da Üstadımız ifade etmektedir. Bu hizmet güzel bir numune ile burada gösterilebilirse, diğer hizmetlerden daha faydalı, bereketli ve külliyetli olacaktır.
“Hem madem Risale-i Nur’un mesleği hıllettir. Ve Urfa ise, İbrahim Halilullah’ın bir menzilidir. İnşaallah hıllet-i İbrahimiye parlayacaktır."(3)
Şam ve Halep'e yakın bir Nur medresesinin açılmasının ileride nasıl hayırlı hizmetlere vesile olacağını günümüzde görmek çok daha mümkündür. Zira Suriye'nin mevcut durumu, Üstad'ın bu konuda çok haklı olduğunun göstergesidir:
"...Şimdi Şam’a, Halep’e yakın olan Urfa’da bir Medrese-i Nuriye ileride teşekkül etmesini kuvvetli ümit ediyoruz..."(4)
Aşağıdaki ifadelerde Üstadımız Urfa'nın saf ve temiz halkının risalelere ciddi sahip çıkacağını da şöyle ifade etmektedir:
"Urfa ve Diyarbakır’daki faal Nur talebeleri birer medrese-i Nuriye kurdular. Risale-i Nur’u her sınıf halktan, bilhassa talebelerden, gençlerden gelen cemaate okumak suretiyle ilmî derslere başladılar."(5)
Üstadımız aşağıdaki mektubta da Urfa'yı sadece bulunduğu muhite hitab eden normal bir memleket ve şehir olarak değil, İstanbul, Ankara ve Diyarbakır gibi uluslararası bir merkez olarak görmektedir.
"...Anadolu’nun birçok yerlerinde Nurlara hizmet devam etmekle beraber, bilhassa Ankara, İstanbul, Diyarbakır, Urfa medrese-i Nuriyeleri, yalnız bulundukları muhitte değil, çok geniş bir sahada hizmet-i imaniyede bulundular..."(6)
Dipnotlar:
(1) bk. Emirdağ Lahikası-II, 113. Mektup.
(2) bk. age.
(3) bk. age.
(4) bk. age., 20. Mektup.
(5) bk. Tarihçe-i Hayat, Isparta Hayatı.
(6) bk. age.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü