Üstada ait matematik ya da geometri kitabının olduğundan bahsediliyor. Çıkan bir yangın sonucu yandığını biliyorum. Acaba bu konuda elinizde mufassal bir bilgi var mı? Ne zaman yazmış, içerisindeki konular neler?
Değerli Kardeşimiz;
Üstad Bediüzzaman'ın Eski Said diye ifade ettiği döneminde, herkes kendi ilminin üstünlüğünü ortaya koyacak şekilde tatlı bir müsabaka ortamı vardı. Kimin bir meziyeti ve ilmi varsa, hemen o alanda müsabakalar düzenler herkese meydan okurdu. Böylece ilmin inkişafı sağlanmış, insanların ilimlerinin artmasına teşvikler yapılırdı. İşte Van Valisi Tahir Paşa, konağını bu gibi münazaralara devamlı açar, insanların münazarasına zemin hazırlar, böylece ilim ehli insanları kaynaştırırdı.
Tahir Paşanın ısrarıyla Üstad da konakta epey kalmış, kütüphanesinden istifade etmiş, bu gibi münazaralara da katılmış ve ilminin takdir görmesine zemin bulmuştu. Üstad'ın ilmi noktada çok meseleleri burada münazara ve mütalaalarla ilerlettiğini görüyoruz. Burası âdeta dini, içtimai, bilimsel ve siyasi konuların komprime konuşulduğu bir üniversite hükmündeydi. İşte burada matematik konularında da bazen sorular sorulur, ilimler kamçılanırdı. Üstadımız dini ilimlerdeki derinliğini matematikte de göstermiş, hatta kitaplar telif etmişti. Fakat bu matematik kitapları bilahare, bir yangında yanmıştır. Orada vuku bulan matematik konularından bir kısmını aşağıya alıyoruz:
MATEMATİK MÜNAZARALARI
Bediüzzaman Hazretleri, Tahir Paşa ile barışarak tekrar Van'a avdetinde, Tahir Paşa'nın meclislerinde, sık sık matematik ve ince zor hesap meseleleri mevzu olmakta idi. Bu konuda da Bediüzzaman fevkalâde acîb bir sürat-ı intikal ve kavrayışa mâlikti. Herhangi bir mes'ele medar-ı bahs olmuşsa, derhal zihnen kalemsiz hallediyordu. Hatta cebir-mukabele ilminde kendi zihninden bir risale vücuda getirmişti.
Tâhir Paşa'nın meclisinde matematik ve hesap meseleleri mevzu olduğu zaman, başkaları ve en mâhir kâtipler, kalemle, rakamla onun henüz yarısını yapmadan, Bediüzzaman zihnen halleder, ortaya koyardı. Defalarca böylesi yarışmalara katılır, daima üstün gelirdi.
Bir gün Tahir Paşa'nın meclisinde şöyle bir sual mevzu oldu: On beş tane Müslüman ile on beş gayri müslim farz edilerek, birbiri ardı sıra dizilince, (Yani, bir Müslüman ve bir gayri müslim şeklinde birbirlerinin arkasında dizildiğini farz edersek) on beş defa kura çekilecek, her defasında kura daima gayri müslime isabet ettirilmek matlubdur. Taksimi nasıl yapılacak? Bediüzzaman:
- Bu meselenin yüz yirmi dört ihtimalli durumu vardır, diyerek, buna göre hemen taksimatını zihninden çözer ortaya kor. Hem der:
- Bundan daha müşkülünü ben kendim icad ederim ki: iki bin beş yüz ihtimalli durumlusunu yaparım diyerek; elli ferd Müslüman ile elli de gayri müslim farz olunan meseleyi iki saat zarfında zihninden halledip yapar ve Tahir Paşa ya bir risale halinde ibraz eder.
- Daha sonraları bir gün şöyle bir sual mevzu olur: Küre-i arzın tamamı buğday taneleri farzolunsa, kaç tane olur? Bunu da yine zihninden kalemsiz halledip ibraz eder.
- Başka bir gün, "Âdem Aleyhisselâm'dan bugüne kadar saniyenin onda biri olan âşireden ne kadar zaman geçmiştir?" şeklindeki meseleyi de Bediüzzaman iki buçuk saatte hesaplayarak zihninden çözer.
- Başka bir gün: "Küre-i Arzın her noktasına yağmurun yağdığı farzedilirse, kaç damla eder?" diye bir sual medar-ı bahs olur. Buna karşı Bediüzzaman der ki: O şekil değil de belki bütün küre-i arza bir saniyede yağan yağmurun her dört parmak yere dört damla düşerse, bu surette on sene mütemadiyen durmadan yağarsa, kalemsiz zihnimden çıkarabilirim diyerek üç saat içinde halleder.
- Fakat Bediüzzaman bu dakîk ve acîb hesapları yaptıktan sonra, bir sû-i nazar neticesi olarak, Bitlis'te Şeyh Emin Efendi'nin suallerine cevaplar verdikten sonra dimağında bir rahatsızlık, bir yorgunluk görüldüğü gibi; bu defasında da şiddetli, ona benzer bir rahatsızlık ârız olur. Ve uzun müddet devam eder. Bundan sonra, artık bu gibi hesap işlerine karışmaz. Bir müddet sonra lillahilhamd tamamıyla şifayab olur. (1)
Ek bilgi için tıklayınız:
Gerçekte olmadığı hâlde, Necmeddin Şahiner matematik, Şerif Mardin ise cebir kitabı yazdırdığını iddia ediyor Bediüzzaman'ın, ne dersiniz?
(1) bk. Badıllı, A. Mufassal Tarihçe, I, 164-165.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü