Üstad'a rabıta yapabilir miyiz? Manevi âlemde ondan ders almamız mümkün mü?

Soru Detayı

Tasavvufta mürid seyhini düşünüp ölduğunu varsayıp rrabita yapmaktadır dünya ile bağını koparıp şeyhinin gönlünü nurdan çeşmeye benzetip kana kana icmeye çalışır.Ancak bu isin bilinen bir yüzüdür bilinmeyen bir sirri ise Nasıl ki istanbuldan bir telefon ile ankara ile gorusuyoruz ve gorustugumuzde radyosyan denilen görünmeyen hatlar var aynen öylede rabıta ile murid şeyhi ile manevi bir yolla telefonla konusurmuscasina belki de konuşarak kalb ilimlerini alır.Nur talebesi olarak ledün ilmine vakıf olduğunu bildiğimiz Ustadimiz ile boyle bir münasebet kurmak risalelerin anlamadigimiz boyutunda Allahın izniyle himmet etmesi mümkün mudur Üstad ile sanki telefonda konusurmuscasina sanki risaleleri o bize yorumluyormuscasina dinlemek için rabıta yapmak mümkün mudur?Yapmaktan bir zarar gelir mi ve yapan olmuş mudur acaba evet biliyoruz ki Nurttalebelerinde rabitanin fena fil ihvan tarzında olduğunu ama yinede sormak istedim?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

Biz Üstad Hazretlerini, öldükten sonra tasarrufu devam eden evliyalardan olarak kabul ediyoruz. Bu yüzden hususi bir takvası ve kalbi keskinliği olan Nur şakirtlerinin, manevi âlemde Üstad Hazretleri ile görüşmesi ya da rabıta kurması mümkün ve vaki olabilir diye anlıyoruz. Evliyaların maddi ve manevi himmeti nasıl hak ve vaki ise, Üstad Hazretlerinin de maddi ve manevi himmeti hak ve vakidir. Kalbi ve maneviyatı hüşyar olan Nur talebeleri manen bunu tasdik ediyorlardır.

Lakin şunu da nazardan çıkartmamak gerekir ki Üstad Hazretleri ile Nur talebeleri arasındaki en büyük rabıta ve iletişim, Risale-i Nurlardır. Bu yüzden Üstad Hazretleri şahsını bir şeyh gibi nazara vermiyor, nazarları daima Risale-i Nurlara tevcih ediyor.

Üstadımız der:

"Benimle görüşmek isteyen aziz kardeşlerime beyan ediyorum ki:"

"İnsanlarla görüşmeye zaruret olmadıkça tahammülüm kalmadığından, hem şimdi tesemmümden, zâfiyetten, ihtiyarlıktan ve hasta bulunmuş olmaktan dolayı fazla konuşamıyorum. Buna mukabil, kat'iyen size haber veriyorum ki, Risale-i Nur'un herbir kitabı bir Said'dir. Siz hangi kitaba baksanız, benimle karşı karşıya görüşmekten on defa ziyade hem faydalanır, hem hakikî bir surette benimle görüşmüş olursunuz. Ben şuna karar vermiştim ki, Allah için benimle görüşmek isteyenleri, görüşmediklerine bedel, her sabah okuduklarıma, dualarıma dahil ediyorum ve etmekte devam edeceğim."

"Şimdi bir iki aydır Üstadımız bir hizmetkârıyla dahi konuşamıyor. Konuştuğu vakit bir hararet başlıyor. Bunun hikmetini bir ihtara binaen söyledi ki:"

"Risale-i Nur bana hiç ihtiyaç bırakmıyor. Konuşmaya lüzum kalmadı. Hem ben âciz şahsımla, binler dostlarımdan yirmi otuz dostla konuşabilirim. Yirmi adamın hatırı için binler adamın hatırını rencide etmemek için konuşmaktan men edildim ihtimali kavîdir. Hususî görüşmediğim için mâzur görsünler. Hattâ bayramda musafaha etmek ve ona bakmaya tahammül edemiyor. Onun için hatırları kırılmasın."(1)

(1) bk. Emirdağ Lâhikası-II, (116. Mektup)

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yükleniyor...