"Ve bizim ve ruhanilerin vücutlarına ve ubudiyetlerine delâlet eden hadsiz emâre ve deliller var." cümlesini izah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"Hem nasıl Hâlıkımızdan sorduğumuz sualimize, o Rabbimiz bütün fermanlarıyla ve nazil ettiği bütün kitaplarıyla ve müsemmâ olduğu ekser isimleriyle bize kudsî ve kat’î cevap veriyor; aynen öyle de, melâikeleriyle ve onların diliyle daha başka bir tarzda dedirir:"
" 'Sizin zaman-ı Âdem'den beri hem ruhanîlerle, hem bizimle görüşmenizin yüzer tevatür kuvvetinde hadiseleri var. Ve bizim ve ruhanilerin vücutlarına ve ubudiyetlerine delâlet eden hadsiz emâre ve deliller var. Ve biz âhiret salonlarında ve bazı dairelerinde gezdiğimizi, birbirimize mutabık olarak sizin kumandanlarınızla görüştüğümüz zaman söylemişiz ve daima da söylüyoruz. Elbette bu gezdiğimiz bâki ve mükemmel salonlar ve bu salonların arkalarında tefriş ve tezyin edilmiş olan saraylar ve menzilller, hiç şüphemiz yoktur ki, gayet ehemmiyetli misafirleri o yerlerde iskân etmek üzere bekliyorlar. Size kat'î beyan ediyoruz.' diye sualimize cevap veriyorlar."(1)
“Ve bizim ve ruhanilerin vücutlarına ve ubudiyetlerine delâlet eden hadsiz emâre ve deliller var..." cümlesinde melekler, kendi ve ruhanilerin varlığına işaret eden sayısız delil ve emarelerin olduğunu ifade ediyor. İnsanların en seçkinleri olan yüz yirmi dört bin peygamber ve milyonlarca evliya, melekleri görüp onlarla sohbet etmişlerdir. Bu âdeta sarsılmaz ve şüphe götürmez bir tevatür seviyesine çıkmış.
Nasıl Amerika kıtasını hiç görmediğimiz ve gitmediğimiz halde varlığından şüphe etmiyoruz, aynı şekilde hayatında en ufak bir yalan ve hile bulunmayan milyonlarca peygamber ve evliyaların "gördük ve sohbet ettik" dediği melek ve ruhanilerin vücudundan da şüphe etmemek gerekir, denilmek isteniyor.
Hatta avam insanlar da rüya ve bazı harika hadiseler ile ruhanileri görebiliyorlar. Her insanın mutlaka ölmüş bir akrabasını rüyasında görmüşlüğü vardır.
(1) bk. Şualar, On Birinci Şua, Yedinci Mesele.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü