"Ve tabakat-ı âlemde deveran eden dolapların hareketlerine muhalefetle o dolapların çarkları altında ezilmesin..." Burada dolap ifadesi ne anlamda kullanılmıştır?
Değerli Kardeşimiz;
"Üçüncüsü: İnsan, santral gibi, bütün hilkatın nizamlarına ve fıtratın kanunlarına ve kâinattaki nevâmis-i İlâhiyenin şualarına bir merkezdir. Binaenaleyh, insanın, o kanunlara intisap ve irtibat etmesi ve o namusların eteklerine yapışıp temessük etmesi lâzımdır ki, umumî cereyanı temin etsin. Ve tabakat-ı âlemde deveran eden dolapların hareketlerine muhalefetle o dolapların çarkları altında ezilmesin. Bu da, ancak o emir ve nevâhîden ibaret olan ibadetle olur."(1)
Burada dolaptan kast edilen şey, kainatta kurulmuş olan umumi sistem ve nizamdır. Evet kainat parçalanmayı kabul etmeyen ve bir bütün gibi çalışan, her şeyin her şeyle bağlı ve irtibatlı olduğu kompleks bir alemdir. Bu bütün halinde çalışan kainatın merkezine ve esasına da insan yerleştirilmiştir. Adeta kainat insan merkezli çalışan bir fabrika, bir büyük tesis gibidir. İnsanın dışındaki bütün varlıklar vazifesini eksiksiz ve kusursuz bir plan ve kanun dahilinde yapıyorlar. Şayet insan bu nizama ve sisteme uyumlu ve uygun hareket etmez ise, bütün kainat ve ondaki sistem ile, yani dönen dolapla tenakuza ve çatışmaya düşer. Bu sadece ibadet anlamında değil, her alanda böyledir.
Mesela, insan soğuğun üşütme ve hastalandırma kanuna uygun davranmaz ise, hasta olup sıkıntı çeker. Aynı şekilde her şey vazifesini ibadet ciddiyeti ile yapmakta iken, insan inkar ve isyan ile ibadeti terk etse, bütün kainatın rağmına ve aksine hareket etmiş olur ki bu da insanın hem dünyada hem de ahiret hayatında ezilmesine sebebiyet verir. Her şey ister hal dili ile olsun, ister kal dili olsun, Allah’ı zikredip tesbih ederken, insanın zikri ve tesbihi terk etmesi, o her şeyin aksine ve rağmına hareket anlamına gelir ki, bu da bir uyumsuzluk ve çıban başı olmak anlamındadır. Akıntıya kürek çekmek nasıl insanı bitirir ise, kainatın ibadet akıntısına ve dolabına karşı gaflet ve günah ile mukabele etmek de aynı şekilde insanı helak olmaya götürür.
Özet olarak; ibadet, insan ile kainat arasında bir uyum ve ahenk adaptörü gibidir. İnsan bu ibadet adaptörünü uygularsa, kainat ile uyum ve ahenk içinde olur ve her iki alemde de mesut ve bahtiyar olur. Aksi taktirde kainatın geniş ve azametli çarkları ve dolapları altında ezilir.
(1) bk. İşârâtü'l-İ'câz, Bakara Sûresi, 21,22 Âyetlerin Tefsiri
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar