"Ve yıldızların kendilerine, raksa gelen ve cezbeden raks eden melâikenin ellerinde, süslü ve şirin, parlak, nazenin misbahlar suretini vermek gibi, arza ait çok hikmetlerini gösterir." cümlesini, bilhassa "arza ait çok hikmetler"i izah eder misiniz?
Değerli Kardeşimiz;
"İşte, şu kâinattaki raks ve deveran, seyir ve cevelân ve temaşa-i tesbihfeşan ve fusul-ü erbaa ve gece-gündüzdeki seyeran gibi ef'al, eğer vahdete verilse, bir tek Zat, bir tek emirle, bir tek küreyi tahrik ile mevsimlerin değişmesindeki acaib-i sanatı ve gece-gündüzün deveranındaki garaib-i hikmeti ve yıldızların ve şems ve kamerin sûrî hareketlerinde şirin temaşa levhalarını göstermek gibi, o âli vaziyetleri ve gali neticeleri istihsal eder."
"Çünkü umum mevcudat ordusu onundur. İstese, arz gibi bir neferi umum yıldızlara kumandan tayin eder. Koca Güneşi, ahalisine ısıtıcı ve ışık verici bir lamba ve elvâh-ı nukuş-u kudret olan fusul-ü erbaayı da bir mekik ve sahaif-i kitabet-i hikmet olan gece-gündüzü de bir yay yapar."
"Her bir gününe, ayrı bir şekilde bir kameri göstererek, evkatın hesabı için takvimcilik yaptırır. Ve yıldızların kendilerine, raksa gelen ve cezbeden raks eden melâikenin ellerinde, süslü ve şirin, parlak, nazenin misbahlar suretini vermek gibi, arza ait çok hikmetlerini gösterir. Eğer bu vaziyetler, umum mevcudata hükmü ve nizamı ve kanunu ve tedbiri müteveccih olan bir Zat'tan istenilmezse, o vakit umum güneşler, yıldızlar, hakiki hareketle ve hadsiz bir süratle hadsiz bir mesafeyi her gün katetmeleri lazım gelir."(1)
Burada tevhitteki kolaylık ile şirkteki zorluk izah ve ispat ediliyor.
Evet, dünya küçüklüğüne ve hakaretine rağmen, Güneş ona soba, Ay takvim, yıldızlar ise süslü birer lamba olarak tayin edilmişler. Bu muazzam işler kudreti sonsuz, ilmi nihayetsiz ve iradesi mutlak olan Cenab-ı Hakk’ın varlığını, birliğini ve tevhidi Güneş gibi ilan ve ispat etmektedir. O koca Güneşi ve yıldızları dünyaya peyk yapan, ilahi kudretten başkası olamaz.
İşte bütün kâinatın yüzünün ve yönünün dünyaya dönmesi ve ona dizgini çekilmiş bir at gibi itaat etmesi, tevhidin muazzam inceliğine ve letafetine işaret eder. Şayet Allah istemeseydi ya da şirk ve sebepler devreye girmiş olsalardı, dünya değil Güneşi ve yıldızı, bir bulutu bile kendine hizmetçi yapamazdı.
Arza ait hikmetler tabiri; bütün kâinatın ve mahlukatın dünyaya müteveccih olup hizmetçi olmasına işaret ediyor. Yani Allah'ın tefekkür, kulluk ve imtihan için yaratıp, bütün kâinattaki mahlukatı kendine hizmetkâr ettiği insanların yaşadığı yer arzdır (dünyadır). Mesela, Güneş'in dünyaya soba olması, Ay'ın ise takvim olması arza ait hikmetlerin tahakkuku içindir.
1) bk. Mektubat, Üçüncü Mektup.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü