"Yalnız bir zamanda sübutu ifade eden ‘mü’minune’ kelimesine bedel, fiil sigasıyla ‘yü'minune’ tabiri, nüzul ve zuhur tekerrür ettikçe imanın teceddüt ettiğine işarettir." cümlesini açar mısınız?
Değerli Kardeşimiz;
Yalnız bir zamanda sübutu ifade eden "mü’minune" kelimesine bedel, fiil sigasıyla "yü'minune" tabiri, nüzul ve zuhur tekerrür ettikçe imanın teceddüt ettiğine işarettir. Arap gramer kuralları nazara alındığında "mü’minune" kelimesinin sabitiyeti, yani yerinde durmayı ifade ettiğini müşahede etmekteyiz.
Ayette bu kelime yerine "yü'minune" kelimesinin zikredilmesi mühim bir hikmete binaendir. O hikmette şudur ki "yü'minune" kelimesinin teceddüdü yani sürekli bir yenilenmeyi ifade ettiğini... nuzul ve zuhur devam ettikçe yani müfessirler ve bu işin erbabının Kuran üzerindeki peçeleri kaldırıp içerisindeki elmas ve mücevherat değerindeki bilgileri gün yüzüne çıkardıkça iman edenlerin imanlarının yenilendiğini, imanlarının inkişaf ettiğini, ülfet perdelerinin yırtıldığını görmekteyiz.
Nitekim ta Resulullah (a.s.m.) döneminde Hz. Ebubekir (r.a.)’ın ifade ettiği şu cümle konumuzla gayet münasebettardır.
O Sıddıkı Ekber şöyle diyor: “Hergün ki imanım inkişaf etmedi o günü zararda bilirim." Yine Otuz Üçüncü Söz'ün ahirinde geçen şu ifadeler yukarıdaki ifadelere kuvvet vermektedir.
"Şu Otuz Üç Pencereli olan Otuz Üçüncü Mektub, imânı olmayanı inşaallah imâna getirir, imânı zayıf olanın imânını kuvvetleştirir, imânı kavî ve taklidî olanın imânını tahkikî yapar, imânı tahkikî olanın imânını genişlendirir, imânı geniş olana bütün kemâlât-ı hakikiyenin medârı ve esası olan mârifetullâhta terakkiyât verir, daha nurânî, daha parlak manzaraları açar." (1)
Demek ki Cenab-ı Hakk'ın yaratmış olduğu herbir mahluku ciddi şekilde tefekkür ettikçe insanın imanında bir artış olduğu imanının inkişaf ettiğini söyleyebiliriz.
(1) Sözler, Otuz Üçüncü Söz
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü
Yorumlar