''Yani, bu melâikenin tesbihatı adedince her kelime-i tayyibe, hava sayfasında yazılıyor.'' cümlesindeki “yazılıyor”dan maksat nedir, hava radyoda nasıl istihdam ediliyor?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

"Bir melâike var. Kırk bin başı var. Her başında, kırk bin dil var. Herbir dilde kırk bin tesbihat yapıyor. 64 trilyon tesbihat aynı anda söylüyor. Demek küre-i hava, bu melâike gibidir. Yani, bu melâikenin tesbihatı adedince her kelime-i tayyibe, hava sayfasında yazılıyor."(1)

Kainatta, bütün mahlukata ve eşyaya nezaret ve vekalet eden melekler vardır. Ve bu melekler nezaret ettiği eşyanın sureti ve hilkatindedir.

Mesela, kırk bin dal ve yapraklı bir çınar ağacına nezaret eden bir meleğin, kırk bin ağzı ve kırk bin dili olmak gerekiyor. Aynı şekilde hava unsuru da külli bir unsur olup ona vekalet eden melek de onun gibi külli ve azemetli bir surete ve hilkate sahiptir.

Havanın her bir atomunda tutunan ve gezinen güzel bir kelime, bir cihetle havanın zikri ve tesbihi oluyor ve kaybolmuyorlar. Zaten bilim de seslerin kaybolmadığını ve sürekli hava unsuru içinde dolaştığını ifade ediyor. Yani "yazmak" güzel bir tesbihin kaybolmadan hava unsurunda dolaşması anlamındadır.

Bütün radyo ve televizyon istasyonlarının yayınları hava unsuru ile çalışıyor. Yani ses ve görüntü hava aracılığı ile dolaşıyor. Öyle ise radyo ve televizyonların bütün ifade ve yayınları, bir cihetle havanın mahsulüdür. Bu ses ve görüntüler hem havanın kendi işitmesi hem de başka kulaklara işittirmesidir. Biz radyoyu havanın sayesinde işitebiliyoruz.

(1) bk. Emirdağ Lâhikası-II, 85. Mektup.

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Kategorileri:
Okunma sayısı : 3.842
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

BENZER SORULAR

Yükleniyor...