Yıllardır okuyan bir Nur talebesi ilmelyakin iman mertebesinde midir? Mertebeler arası geçiş yapıldığını nasıl anlayabiliriz?

Cevap

Değerli Kardeşimiz;

İlmelyakin, bir şeyi ilim ve delil ile kesin olarak bilme, tanıma, kabul etme; aksi mümkün olmayan açık, kesin ve sağlam bilgi olarak tanımlanır.

Aynelyakin, gözle görür derecede tam inanma; bir şeyin varlığını görerek, seyrederek ve algılayarak bilme anlamını taşır.

Marifet mertebesinin en yükseği olarak kabul edilen hakkalyakin ise, bir şeyi yaşayarak, içine girerek, doğruluğundan şüpheye asla yer bırakmayacak biçimde kesin olarak bilme manasına gelir.

Bu mertebeler arasındaki geçişi ifade etmenin en somut göstergesi ibadet ve ahlaktır. Yani kişinin ibadeti ziyadeleşiyor ahlakı güzelleşiyor ise imanın mertebesi de artıyor demektir. Bu iki göstergede bir değişme yoksa geçiş de yok demektir.

Risale-i Nur'da ilmelyakin, aynelyakin ve hakkalyakin mertebeleri vardır ve Nur talebesi vasfını kazanmış birisi elbette bu mertebeler ile hemhâldir.

Lakin şahıs olarak kendimizi bu mertebede görmemiz uygun olmaz. Zira Risale-i Nur mesleğinde makamperestlik, şöhret, balapervazane durumlar olmaz ve olmamalıdır. Nur talebesi sadece kusurunu görür kendi nefsini en aşağı makamda addeder.

Yani "Nefis cümleden ednâ, vazife cümleden âlâ!” der nefsine bir pay bir makam vermez.

Üstad bu cümlede, yaptığı vazifenin yani iman ve Kur’an hizmetinin her şeyden üstün ve yüksek olduğunu söylüyor. Lakin bu vazifeyi yapan benliğim ve nefsim, her şeyden daha aşağıdır diyerek, nefsini tedib ve ıslah ediyor. Vazifenin yüksekliği nefsi yükseltmediği gibi, nefsin alçaklığı da vazifenin yüksekliğine zarar vermez, deniliyor.

Risale-i Nurların methedilmesi, tamamen vazifenin övülmesine bakar; benlik ve nefsini satmak değildir. Bu yüzden Üstad, “benim nefsim ile vazifemi birbiri ile karıştırmayın”, demek istiyor. Bazıları vazifenin övülmesini, Üstad'ın kendi şahsını ve nefsini methetmek olarak anladığı için, “Bizim vazifemiz Kur’an ve iman hizmeti olduğu için, her şeyden yüksek ve yücedir; lakin nefis ve benliğimiz herkesten aşağıdır.” diyerek meseleye işaret ediyor.

Üstad bile kendine bir makam vermemişken nefsini en edna bir seviyede görürken, bizim ilmelyakin veya aynelyakin makamlarında olduğumuzu ifade etmemiz uygun olmaz.

İlave bilgi için tıklayınız:

- "Yakin" ne demektir? "İlmelyakin", "aynelyakin" ve "hakkalyakin" arasındaki fark nedir?

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü

Okunma sayısı : 371
Sayfayı Word veya Pdf indir
Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

BENZER SORULAR

Yükleniyor...