"Zemine nebatat ve hayvanat envaından giydirilen birbiri üstünde..." Burada "Meczup mevlevî" tâbiri niçin kullanılmıştır? "Omuz silkme" benzetmesi neyi hatırlatmaktadır? Bu bahsin, İzmir zelzelesi ile irtibatlandırılmasının hikmeti nedir?
Değerli Kardeşimiz;
"Meselâ: Zemine nebatat ve hayvanat envaından giydirilen birbiri üstünde, birbiri içinde, gayet muntazam ve gayet münakkaş gömlekler; baştan aşağıya kadar gayelerle, hikmetlerle müzeyyen, mücehhez olduklarını gördüğün ve gayet âlî gayeler içinde kemal-i intizam ile meczub mevlevî gibi devredip döndürmesini bildiğin halde, nasıl oluyor ki, küre-i arzın benî-Âdemden, bahusus ehl-i imandan beğenmediği bir kısım etvar-ı gafletin sıklet-i maneviyesinden omuz silkmeye benzeyen zelzele gibi [(Haşiye): İzmir'in zelzelesi münasebetiyle yazılmıştır.] mevt-âlûd hâdisat-ı hayatiyesini; bir mülhidin neşrettiği gibi gayesiz, tesadüfî zannederek bütün musibetzedelerin elîm zayiatını bedelsiz hebâen-mensur gösterip, müdhiş bir ye'se atarlar. Hem büyük bir hata, hem büyük bir zulüm ederler."
"Belki öyle hâdiseler, bir Hakîm-i Rahîm'in emriyle ehl-i imanın fâni malını, sadaka hükmüne çevirip ibka etmektir ve küfran-ı nimetten gelen günahlara keffarettir. Nasılki bir gün gelecek, şu müsahhar zemin, yüzünün zîneti olan âsâr-ı beşeriyeyi şirk-âlûd, şükürsüz görüp, çirkin bulur. Hâlık'ın emriyle büyük bir zelzele ile bütün yüzünü siler, temizler. Allah'ın emriyle ehl-i şirki cehenneme döker. Ehl-i şükre 'Haydi, cennete buyurun.' der."(1)
a. Burada verilen temel mesaj şudur: Dünya başıboş değildir. Allah’ın emriyle ve onun takdir ettiği mihverden hiç sapmayarak, durmadan dönmekte ve bu hareketlerde hiçbir nizamsızlık görülmemektedir. Böyle itaatkâr bir hizmetkâr, yer sarsıntılarını kendi başına yapamaz. Dünyanın diğer hareketleri gibi zelzele de ilâhî takdir ile meydana gelir.
“Meczup Mevlevî” tâbiri, dünyanın kendi vazifesini bir mevlevî gibi dönerek, büyük bir iştiyak ve aşk ile yaptığını ifade etmek üzere kullanılmıştır.
b. Bu sualin cevabı Üstadımızın şu ifadelerinde verilmektedir:
“Küçük cezalar ta’cil ile küçük merkezlerde, büyük cezalar te’cil ile büyük merkezlerde verilir.”
Bir hayvana takatinden fazla yük yüklediğimizde, bazı hareketlerle rahatsızlığını ifadeye çalışması gibi, “omuz silkme” tabiri de bineğimiz olan yerkürenin bizden memnun olmayışının ilk belirtisidir. Bunun bir ilerisi ise kıyamette bütün sekenesini kabir âlemine dökmesi şeklinde tezahür edecektir.
c. Bu bahis İzmir zelzelesi münasebetiyle yazılmakla birlikte, “Küre-i arzın; benî ademden ve bilhassa ehl-i imandan bir kısım etvar-ı gafletin sıklet-i maneviyesinde omuz silkmesine benzeyen zelzele” ifadesi umumî bir hükümdür, İzmir’e mahsus değildir.
1) bk. Sözler, On Dördüncü Söz, Hatime.
Selam ve dua ile...
Sorularla Risale Editörü