Aziz, sıddık kardeşlerim,; Evvelâ: İkinci vazife Mu’cizât Mecmuana birinci vazifeyi bitirenler başlamalarını müjde vermeniz, sizleri bu hizmet-i imaniyede bana hakikî kardeş veren Erhamürrâhimîn, beni hadsiz şükre sevk eyledi. Hatt-ı Kur’ânî lehinde birincisinin bir kerameti, merkezde hatt-ı Kur’ânînin bir kursu açılması olduğu gibi, inşaallah ikincisi, daha mu’cizâne bir keramet gösterecek.

Saniyen: Konyalı Sabri sizin vasıtanızla benimle muhabere etse, daha maslahattır ve münasiptir. Çünkü ekserce siz benim bedelime istediğini yapabilirsiniz. Meselâ, tashihat için oradaki âlimler tam yardım edebildikleri için, orada tashihat yapılsın, etsinler. Siz benim tashihimden geçmiş bazı nüshaları onlara gönderirsiniz. Hakikaten tashih meselesi ehemmiyetlidir. Bazan bir harfin ve bir noktanın yanlışı, kıymetli bir mânâyı zâyi eder. En evvel yazanlar, bir kere güzelce mukabele etsinler. Sonra tashihçi adamlara ve bana versinler. Mâşaallah, bu defa bana gelen Asâ-yı Mûsâ mecmualarında hem yanlışlar azdır, hem bir derece tashih edilmiş. Cenâb-ı Hak hem yazanlardan, hem tashihçilerden ebeden razı olsun. Âmin.

Salisen: Yozgat’ta oturan, Risale-i Nur’la alâkadar Tunuslu Hoca Haşmet, evvelce vefatımı, sonra hayatta olduğumu işitip buraya samimî iki mektup yazmış. Ona benim tarafımdan selâm gönderiniz.

Rabian: Rüştü’nün çok defadır hususî selâm eden kahraman biraderi Burhan, eskiden beri, ümmîliğiyle beraber, Nurlara lüzumlu zamanlarda ehemmiyetli hizmetleri için, onu da haslar sırasında her gün ismiyle kazançlarımızda hissedar ediyoruz.

Mânidar bir tevafuktur ki, ben Hüsrev’in ve Sabri’nin mektupları gelmemesinden küllî endişelerimi yazarken, aynı zamanda memûlümün haricinde en cemiyetli ve bütün o endişelerimi izale eden müteaddit mektupları kapıya geldi. Umum kardeşlerime selâm...
• • •
Önceki Risale: ( 93 ) / Sonraki Risale: ( 95 )
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

neşir : yayma
mâsum : günahsız, suçsuz; çocuk
mahdum : evlat, oğul
iştiyak : arzu, istek
sin : Arap alfabesinde yer alan bir harf
ye : Arap alfabesinde yer alan bir harf
aziz : çok değerli, izzetli
sıddık : çok doğru ve bağlı
Mu’cizât Mecmuası : Peygamber Efendimizin (a.s.m.) gösterdiği mu’cizelerin anlatıldığı risale; On Dokuzuncu Mektup ve Kur’ân’ın mu’cize olduğunu ispat eden Yirmi Beşinci Söz
hizmet-i imâniye : iman hizmeti
hakikî : asıl, gerçek
Erhamürrâhimîn : merhametlilerin en merhametlisi olan Allah
hadsiz : sınırsız, sonsuz
hatt-ı Kur’ânî : Kur’ân’ın Arabî hattı ile yazılışı
keramet : Allah’ın bir ikramı olarak görünen olağanüstü hâl ve fiil
mu’cizâne : mu’cizeli bir şekilde
saniyen : ikinci olarak
vasıta : aracılık
muhabere : haberleşme, konuşma
maslahat : fayda, yarar
ekser : çoğunluk
bedel : karşılık
tashihat : tashihler, düzeltmeler
tashih : düzeltme
nüsha : kopya
hakikaten : gerçekten
zâyi etme : yok etme, kaybetme
mukabele etme : karşılaştırma
mâşaallah : Allah dilemiş, ne güzel yapmış anlamına gelen ve beğeniyi ifade etmek için kullanılan bir söz
mecmua : belli bir konuda yazılan yazıların toplandığı eser, kitap
Cenâb-ı Hak : Hakkın ta kendisi olan sonsuz şeref ve yücelik sahibi Allah
ebeden : sonsuza dek
salisen : üçüncü olarak
alâkadar : alâkalı, ilgili
Yükleniyor...