İkinci Makam

1 بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ ’in binler esrarından altı sırrına dairdir.

İHTAR: Besmelenin rahmet noktasında parlak bir nuru, sönük aklıma uzaktan göründü. Onu, kendi nefsim için, nota suretinde kaydetmek istedim. Ve yirmi otuz kadar sırlar ile, o nurun etrafında bir daire çevirmekle avlamak ve zaptetmek arzu ettim. Fakat, maatteessüf, şimdilik o arzuma tam muvaffak olamadım. Yirmi otuzdan beş altıya indi.

“Ey insan!” dediğim vakit nefsimi murad ediyorum. Bu ders kendi nefsime has iken, ruhen benimle münasebettar ve nefsi nefsimden daha huşyar zatlara, belki medar-ı istifade olur niyetiyle, On Dördüncü Lem’anın İkinci Makamı olarak, müdakkik kardeşlerimin tasviplerine havale ediyorum. Bu ders akıldan ziyade kalbe bakar; delilden ziyade zevke nâzırdır.

بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ
قَالَتْ يَاۤاَيُّهَا الْمَلَؤُا اِنِّى اُلْقِىَ اِلَىَّ كِتَابٌ كَرِيمٌ - اِنَّهُ مِنْ سُلَيْمٰنَ وَاِنَّهُ بِسْمِ اللّٰهِ الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يمِ
2

ŞU MAKAMDA birkaç sır zikredilecektir...

Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:

1 : Rahman ve Rahîm olan Allah’ın adıyla.
2 : “Belkıs, ‘Ey kavmimin ileri gelenleri,’ dedi. ‘Bana mühim bir mektup bırakıldı. Bu mektup Süleyman’dan geliyor ve Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla başlıyor.” Neml Sûresi, 27:29-30.
| Sonraki Sayfa »
Önceki Risale: Birinci Makam, İkinci Sual / Sonraki Risale: İkinci Makam, Birinci Sır
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

arz : yer, dünya
Bismillâhirrahmânirrahîm : Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla
cilve : yansıma, görüntü
esrar : sırlar, gizli gerçekler
has : özel
huşyar : uyanık
ihtar : hatırlatma, uyarı
kâinat : evren, yaratılmış herşey
maatteessüf : ne yazık ki
makam : yer
medar-ı istifade : faydalanma vesilesi
murad etmek : kastetmek
muvaffak : başarılı
müdakkik : dikkatli, araştırıcı
münasebet : bağlantı, ilişki
münasebettar : ilişkili, bağlantılı
nâzır : bakar, yönelik
nefis : kişinin kendisi
nota : bildiri
nur : ışık
nümune : örnek
rahmet : şefkat, merhamet
sır : gizem, gizli gerçek
sikke-i rububiyet : Rablık mührü; Allah’ın herbir varlığa yaratılış gayelerine ulaşmaları için muhtaç olduğu şeyleri vermesinin, onları terbiye edip idaresi ve egemenliği altında bulundurmasının işareti, mührü
sima : yüz
suret : şekil, biçim
tasvip : uygun bulma
zaptetmek : tutmak
zikretmek : hatırlatmak, belirtmek
ziyade : çok, fazla
Yükleniyor...