اَلْمَرْتَبَةُ السَّادِسَةُ :

HAŞİYE

جَلَّ جَلاَلهُ وَعَظُمَ شَأْنهُ اللّٰهُ اَكْبَرُ مِنْ كُلِّ شَىْءِ قُدْرَةً وَعِلْماً، اِذْ هُوَ الْعَادِلُ الْحَكِيمُ الْقَادِرُ الْعَلِيمُ الْوَاحِدُ اْلاَحَدُ السُّلْطَانُ اْلاَزَلِيُّ الَّذِى هَذِهِ الْعَوَالِمُ كُلُّهَا فِى تَصَرُّفِ قَبْضَتَىْ نِظَامِهِ وَمِيزَانِهِ وَتنظِيمِهِ وَتوْزِينِهِ وَعَدْلِهِ وَحِكْمَتِهِ وَعِلْمِهِ وَقُدْرَتِهِ، وَمَظْهَرُ سِرِّ وَاحِدِيَّتِهِ وَاَحَدِيَّتِهِ بِالْحَدْسِ الشُّهُودِىِّ بَلْ بِالْمُشَاهَدَةِ. اِذْ لاَ خَارِجَ فِى الْكَوْنِ مِنْ دَائِرَةِ النّظَامِ وَالْمِيزَانِ وَالتَّنْظِيمِ وَالتَّوْزِينِ؛ وَهُمَا بَابَانِ مِنَ (اْلاِماَمِ الْمُبِينِ وَالْكِتَابِ الْمُبِينِ). وَهُمَا عُنْوَانَانِ لِعِلْمِ الْعَلِيمِ الْحَكِيمِ وَاَمْرِهِ وَقدْرَةِ الْعَزِيزِ الرَّحِيمِ وَاِرَادَتِهِ. فَذَلِكَ النّظَامُ مَعَ ذَلِكَ الْمِيزَانِ، فِى ذَلِكَ الْكِتَابِ مَعَ ذَلِكَ اْلاِمَامِ بُرْهَانَانِ نَيرَانِ لِمَنْ لَهُ فِى رَأْسِهِ اِذْعَانٌ، وَفِى وَجْهِهِ الْعَيْنَانِ، اَنْ لاَ شَىْءَ مِنَ اْلاَشْياَءِ فِى الْكَوْنِ وَالزَّمَانِ يَخْرُجُ مِنْ قَبْضَةِ تَصَرُّفِ رَحْمٰنٍ، وَ تَنْظِيمِ حَنَّانٍ، وَتَزْيِينِ مَنَّانٍ، وَتوْزِينِ دَيانٍ.

اَلْحَاصِلُ: اَنَّ تَجَلّىَ اْلاِسْمِ (اْلاَوَّلِ وَاْلآخِرِ) فِى الْخَلاَّقِيَّةِ، اَلنَّاظِرَيْنِ اِلٰى الْمَبْدَإِ وَالْمُنْتَهٰى وَاْلاَصْلِ وَ النَّسْلِ وَالْمَاضِى وَالْمُسْتَقْبَلِ وَاْلاَمْرِ وَالْعِلْمِ، مُشِيرَانِ اِلَى (اْلاِماَمِ الْمُبِينِ). وَتجَلّىَ اْلاِسْمِ (الظَّاهِرِ وَالْباَطِنِ) عَلٰى اْلاَشْيَاءِ فِى ضِمْنِ الْخَلاَّقِيَّةِ يُشِيرَانِ اِلَى (الْكِتَابِ الْمُبِينِ).

AÇIKLAMA

Altıncı Mertebe HAŞİYE

Onun celâli pek yüce, şânı pek büyüktür. Allah ilim ve kudretiyle herşeyden büyüktür. Zira O hikmet ve adaletle yapan öyle bir Âdil-i Hakîm ve herşeye gücü yeten ve herşeyi bilen öyle bir Kadir-i Alîm ve kâinatta birliği tecelli ettiği gibi her bir varlıkta da birliği görülen öyle bir Vâhid-i Ehad ve saltanat ve egemenliği ezelî olan öyle bir Sultan-ı Ezelîdir ki, bütün bu âlemler Onun nizam ve mizan ile tanzim ve tevzin, adl ve hikmetinin ve ilim ve kudretinin tasarruf elindedir ve, şuhud derecesinde bir hads ile, belki görerek, Onun Vâhidiyet ve Ehadiyet sırrına mazhardır. Çünkü kâinattaki varlıklarda nizam ve mizan ile tanzim ve tevzin dairesinden hariç hiçbir şey yoktur. Bunlar ise, İmam-ı Mübin ve Kitab-ı Mübinden iki babdır. Ve şunlar dahi, biri o herşeyi bilen ve hikmetle yapan Alîm-i Hakîmin ilim ve emrine, diğeri de o herşeye galip gelen ve rahmeti herşeyi kuşatan Azîz-i Rahîmin kudret ve iradesine iki ünvandır. Ve şu imam ile beraber şu kitaptaki şu mizanlı nizam, başında iz’an ve yüzünde gözü bulunan kimse için iki parlak delildir ki, kâinatta hiçbir şeyin hiçbir zaman o Rahmân’ın tasarruf elinden ve o Hannânın düzenlemesinden ve o Mennânın süslemesinden ve o Deyyânın ölçüp dengeye koymasından hariç kalmadığını gösterir.

Elhasıl: Varlıkların yaratılışında Evvel ve Âhir isimlerinin tecellîsi başlangıç ile bitişe, asıl ile nesle, geçmiş ile geleceğe, emir ile ilme bakar ve İmam-ı Mübine işaret eder. Varlıkların yaratılışı esnasında tecellî eden Zâhir ve Bâtın isimleri ise, Kitab-ı Mübine işaret ederler.

Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:

HAŞİYE : Bu Mertebe-i Sâdise sair mertebeler gibi yazılsaydı, pek çok uzun olacaktı. Çünkü İmam-ı Mübin, Kitab-ı Mübin, kısa ifade ile beyan edilemez. Otuzuncu Sözde bir nebze zikredildiğinden, burada kitabeten kısa kesip, derste izahat verdik.
« Önceki Sayfa  | | Sonraki Sayfa »
Önceki Risale: İkinci Bab / Sonraki Risale: Dördüncü Bab
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

beyan etmek : açıklamak
Deyyân : herkesin hakkını ve hesabını en iyi bilen Allah
İmam-ı Mübin : İlâhî ilim ve emrin bir ünvanı; gayb âlemine bakan, eşyanın geçmiş ve geleceğe ait kaidelerinin yazıldığı kader defteri
izahat : açıklamalar
kitabeten : yazı olarak
Kitab-ı Mübin : geçmiş ve gelecekten ziyade şimdiki zamana bakan, Allah’ın kudret ve iradesinin genel bir kanunlar mecmuası, kudret defteri
Mertebe-i Sâdise : altıncı mertebe
nebze : az miktar
sair : diğer
Yükleniyor...