ÜÇÜNCÜ KISIM: İrhasattan, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın velâdeti hengâmında vücuda gelen harikalardır ve hâdiselerdir. O hâdiseler, onun velâdetiyle alâkadar bir surette vücuda gelmiş.
Hem bi’setten evvel bazı hâdiseler var ki, doğrudan doğruya birer mu’cizesidir. Bunlar çoktur. Nümune olarak, meşhur olmuş ve eimme-i hadîs kabul etmiş ve sıhhatleri tahakkuk etmiş birkaç nümuneyi zikredeceğiz.
Birincisi: Velâdet-i Nebevî gecesinde, hem annesi, hem annesinin yanında bulunan Osman ibni Âs’ın annesi, hem Abdurrahman ibni Avf’ın annesinin gördükleri azîm bir nurdur ki, üçü de demişler: “Velâdeti ânında biz öyle bir nur gördük ki, o nur maşrık ve mağribi bize aydınlattırdı.”1
İkincisi: O gece Kâbedeki sanemlerin çoğu baş aşağı düşmüş.2
Üçüncüsü: Meşhur Kisrânın eyvânı (yani saray-ı meşhuresi) o gece sallanıp inşikak etmesi ve on dört şerefesinin düşmesidir.3
Dördüncüsü: Sava’nın takdis edilen küçük denizinin o gecede yere batması4 ve İstahrâbâd’da bin senedir daima iş’âl edilen, yanan ve sönmeyen, Mecusîlerin mâbud ittihaz ettikleri ateşin, velâdet gecesinde sönmesi...5
İşte şu üç dört hâdise işarettir ki, o yeni dünyaya gelen zât, ateşperestliği kaldıracak, Fars saltanatının sarayını parçalayacak, izn-i İlâhî ile olmayan şeylerin takdisini men edecektir.
Hem bi’setten evvel bazı hâdiseler var ki, doğrudan doğruya birer mu’cizesidir. Bunlar çoktur. Nümune olarak, meşhur olmuş ve eimme-i hadîs kabul etmiş ve sıhhatleri tahakkuk etmiş birkaç nümuneyi zikredeceğiz.
Birincisi: Velâdet-i Nebevî gecesinde, hem annesi, hem annesinin yanında bulunan Osman ibni Âs’ın annesi, hem Abdurrahman ibni Avf’ın annesinin gördükleri azîm bir nurdur ki, üçü de demişler: “Velâdeti ânında biz öyle bir nur gördük ki, o nur maşrık ve mağribi bize aydınlattırdı.”1
İkincisi: O gece Kâbedeki sanemlerin çoğu baş aşağı düşmüş.2
Üçüncüsü: Meşhur Kisrânın eyvânı (yani saray-ı meşhuresi) o gece sallanıp inşikak etmesi ve on dört şerefesinin düşmesidir.3
Dördüncüsü: Sava’nın takdis edilen küçük denizinin o gecede yere batması4 ve İstahrâbâd’da bin senedir daima iş’âl edilen, yanan ve sönmeyen, Mecusîlerin mâbud ittihaz ettikleri ateşin, velâdet gecesinde sönmesi...5
İşte şu üç dört hâdise işarettir ki, o yeni dünyaya gelen zât, ateşperestliği kaldıracak, Fars saltanatının sarayını parçalayacak, izn-i İlâhî ile olmayan şeylerin takdisini men edecektir.
Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:
1 : Kadı Iyâz, eş-Şifâ, 1:466; Ali el-Kari, Şerhu’ş-Şifâ, 1:750; Hafâcî, Şerhu’ş-Şifâ, 3:311; Ahmedü’l-Bennâ es-Sâ’âtî, el-Fethü’r-Rabbânî, 20:2030.
2 : Süyûtî, el-Hasâisü’l-Kübrâ, 1:119-131, 2:272; Beyhakî, Delâilü’n-Nübüvve: 1:19.
3 : Ali el-Kari, Şerhu’ş-Şifâ, 1:750; Beyhakî, Delâilü’n-Nübüvve: 1:126; Ebû Süyûtî, el-Hasâisü’l-Kübrâ, 1:128, 2:272.
4 : Kadı Iyâz, eş-Şifâ, 1:366; Ali el-Kari, Şerhu’ş-Şifâ, 1:751; Beyhakî, Delâilü’n-Nübüvve: 1:127; Ebû Süyûtî, el-Hasâisü’l-Kübrâ, 1:128.
5 : Kadı Iyâz, eş-Şifâ, 1:367; Ali el-Kari, Şerhu’ş-Şifâ, 1:751; Ali el-Kari el-Mekkî, el-Masnû’ fî Ma’rifeti’l-Hadîsi’l-Mevzû’ “el-Mevdûâtü’s-Suğrâ” (tahkik: Ebû Ğudde), s. 18.
2 : Süyûtî, el-Hasâisü’l-Kübrâ, 1:119-131, 2:272; Beyhakî, Delâilü’n-Nübüvve: 1:19.
3 : Ali el-Kari, Şerhu’ş-Şifâ, 1:750; Beyhakî, Delâilü’n-Nübüvve: 1:126; Ebû Süyûtî, el-Hasâisü’l-Kübrâ, 1:128, 2:272.
4 : Kadı Iyâz, eş-Şifâ, 1:366; Ali el-Kari, Şerhu’ş-Şifâ, 1:751; Beyhakî, Delâilü’n-Nübüvve: 1:127; Ebû Süyûtî, el-Hasâisü’l-Kübrâ, 1:128.
5 : Kadı Iyâz, eş-Şifâ, 1:367; Ali el-Kari, Şerhu’ş-Şifâ, 1:751; Ali el-Kari el-Mekkî, el-Masnû’ fî Ma’rifeti’l-Hadîsi’l-Mevzû’ “el-Mevdûâtü’s-Suğrâ” (tahkik: Ebû Ğudde), s. 18.
Önceki Risale: On Beşinci İşaret / Sonraki Risale: On Yedinci İşaret