DOKUZUNCU MİSAL: Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, bazı zâtların başını ve yüzünü mübarek eliyle meshedip dua ettikten sonra zâhir olan harikaların çok cüz’iyatından, iştihar bulmuş birkaçını nümune olarak beyan ediyoruz.
Birincisi: Ömer ibni Sa’d’ın başına elini sürmüş, dua etmiş. Seksen yaşında o adam, o duanın bereketiyle, öldüğü vakit başında beyaz yoktu.1
İkincisi: Kays ibni Zeyd’in başına elini koyup, meshedip dua etmiş. O duanın bereketiyle, yüz yaşına girdiği vakit, meshin tesiriyle, bütün başı beyaz, yalnız Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın elini koyduğu yer sim siyah olarak kalmış.2
Üçüncüsü: Abdurrahman ibni Zeyd ibni’l-Hattab, hem küçük, hem çirkindi. Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm eliyle başını meshedip dua etmiş. O duanın bereketiyle, kametçe en bâlâ kamet ve suretçe en güzel bir surete girmiş.3
Dördüncüsü: Âiz ibni Amr’ın gazve-i Huneyn’de yüzü yaralanmış. Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, eliyle yüzündeki kanı silmiş. Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın elinin temas ettiği yer, parlak bir nuraniyet vermiş ki, muhaddisler كَغُرَّةِ الْفَرَسِ tabir etmişler. Yani,“doru atın alnındaki beyaz gibi,” temas yeri öyle parlıyordu.4
Birincisi: Ömer ibni Sa’d’ın başına elini sürmüş, dua etmiş. Seksen yaşında o adam, o duanın bereketiyle, öldüğü vakit başında beyaz yoktu.1
İkincisi: Kays ibni Zeyd’in başına elini koyup, meshedip dua etmiş. O duanın bereketiyle, yüz yaşına girdiği vakit, meshin tesiriyle, bütün başı beyaz, yalnız Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın elini koyduğu yer sim siyah olarak kalmış.2
Üçüncüsü: Abdurrahman ibni Zeyd ibni’l-Hattab, hem küçük, hem çirkindi. Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm eliyle başını meshedip dua etmiş. O duanın bereketiyle, kametçe en bâlâ kamet ve suretçe en güzel bir surete girmiş.3
Dördüncüsü: Âiz ibni Amr’ın gazve-i Huneyn’de yüzü yaralanmış. Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, eliyle yüzündeki kanı silmiş. Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâmın elinin temas ettiği yer, parlak bir nuraniyet vermiş ki, muhaddisler كَغُرَّةِ الْفَرَسِ tabir etmişler. Yani,“doru atın alnındaki beyaz gibi,” temas yeri öyle parlıyordu.4
Dipnotlar - Arapça İbareler - Haşiyeler:
1 : Kadı Iyâz, eş-Şifâ, 1:334; Ali el-Kari, Şerhu’ş-Şifâ, 1:673.
2 : Kadı Iyâz, eş-Şifâ, 1:334; Ali el-Kari, Şerhu’ş-Şifâ, 1:674.
3 : Kadı Iyâz, eş-Şifâ, 1:335; Ali el-Kari, Şerhu’ş-Şifâ, 1:676-677.
4 : Kadı Iyâz, eş-Şifâ, 1:334; el-Heysemî, Mecmeu’z-Zevâid, 9:412; el-Hâkim, el-Müstedrek, 3:487.
2 : Kadı Iyâz, eş-Şifâ, 1:334; Ali el-Kari, Şerhu’ş-Şifâ, 1:674.
3 : Kadı Iyâz, eş-Şifâ, 1:335; Ali el-Kari, Şerhu’ş-Şifâ, 1:676-677.
4 : Kadı Iyâz, eş-Şifâ, 1:334; el-Heysemî, Mecmeu’z-Zevâid, 9:412; el-Hâkim, el-Müstedrek, 3:487.
Önceki Risale: On Üçüncü İşaret / Sonraki Risale: On Beşinci İşaret



