Evet, Ramazan-ı Şerif, bu fâni dünyada, fâni ömür içinde ve kısa bir hayatta, bâki bir ömür ve uzun bir hayat-ı bâkiyeyi tazammun eder, kazandırır. Evet, birtek Ramazan, seksen sene bir ömür semerâtını kazandırabilir. Leyle-i Kadir ise, nass-ı Kur’ân ile, bin aydan daha hayırlı olduğu, bu sırra bir hüccet-i kàtıadır.

Evet, karanlıklı bu hayât-ı dünyeviyenin en nûrânî Leyle-i Kadri ramazândır. Evet, nasıl ki bir padişah, müddet-i saltanatında, belki her senede, ya cülûs-u hümayun namıyla veyahut başka bir şâşaalı cilve-i saltanatına mazhar bazı günleri bayram yapar.

Raiyetini, o günde umumî kanunlar dairesinde değil, belki hususî ihsânâtına ve perdesiz huzuruna ve has iltifatına ve fevkalâde icraatına ve doğrudan doğruya lâyık ve sadık milletini has teveccühüne mazhar eder.

Öyle de, Ezel ve Ebed Sultanı olan on sekiz bin âlemin Padişah-ı Zülcelâli, o on sekiz bin âleme bakan, teveccüh eden ferman-ı âlişânı olan Kur’ân-ı Hakîmi, Ramazan-ı Şerifte inzal eylemiş. Elbette o Ramazan, mahsus bir bayram-ı İlâhî ve bir meşher-i Rabbânî ve bir meclis-i ruhanî hükmüne geçmek, mukteza-yı hikmettir.

Madem Ramazan o bayramdır. Elbette bir derece süflî ve hayvanî meşagilden insanları çekmek için, oruca emredilecek.

Ve o orucun ekmeli ise; mide gibi bütün duyguları, gözü, kulağı, kalbi, hayali, fikri gibi cihazat-ı insaniyeye dahi bir nevi oruç tutturmaktır.

Yani, muharremattan, mâlâyâniyattan çekmek ve herbirisine mahsus ubûdiyete sevk etmektir.

Meselâ, dilini yalandan, gıybetten ve galiz tabirlerden ayırmakla ona oruç tutturmak; ve o lisanı, tilâvet-i Kur’ân ve zikir ve tesbih ve salâvat ve istiğfar gibi şeylerle meşgul etmek; meselâ gözünü nâmahreme bakmaktan ve kulağını fena şeyleri işitmekten men edip, gözünü ibrete ve kulağını hak söz ve Kur’ân dinlemeye sarf etmek gibi, sair cihazata da bir nevi oruç tutturmaktır. Zaten mide en büyük bir fabrika olduğu için, oruçla ona tatil-i eşgal ettirilse, başka küçük destgâhlar kolayca ona ittibâ ettirilebilir.

« Önceki Sayfa  | | Sonraki Sayfa »
Ekranı Genişlet
Lügat Listesi

Lügatler :

bâki : devamlı, sürekli
bayram-ı İlâhî : İlâhî bayram
cihazat : cihazlar, âletler
cihazat-ı insaniye : insana ait cihazlar, duygular
cilve-i saltanat : saltanatın görüntüsü
cülûs-u hümâyun : padişahın tahta çıkışı
destgâh : tezgah
ekmel : daha mükemmel
Ezel Ebed Sultanı : varlığının başlangıcı ve sonu olmayan kudret ve hakimiyet sahibi Sultan, Allah
fâni : geçici olan, ölümlü
fena : gelip geçicilik
ferman-ı âlişân : şanı yüce ferman
fevkalâde : olağanüstü
galiz : çirkin, kaba
gıybet : arkadan çekiştirmek, hazır olmayan birisinin aleyhinde konuşmak
hayat-ı bâkiye : devamlı ve kalıcı âhiret hayatı
hususî : özel
hüccet-i kàtıa : kesin delil
ihsânât : bağışlar, ikramlar, iyilikler
iltifat : gönül okşayıcı güzel söz
inzal edilme : indirilme
istiğfar : af dileme, tevbe
ittiba : tabi olma, uyma
Kur’ân-ı Hakîm : her âyet ve sûresinde sayısız hikmet ve faydalar bulunan Kur’ân
Leyle-i Kadir : Kadir Gecesi
mahsus : has, özel
mâlâyâniyat : faydasız, boş şeyler
mazhar : erişme, nail olma
meclis-i ruhanî : ruhanîler meclisi, meleklerin ve ruhların toplanma yer ve zamanı
men etme : yasaklama
meşagil : meşguliyetler ve çalışmalar
meşher-i Rabbânî : Cenâb-ı Hakkın sergisi
muharremât : haram kılınan şeyler
mukteza-yı hikmet : Allah’ın hikmetinin gereği
müddet-i saltanat : saltanat süresi
nam : ad, isim, ünvan
nâmahrem : dînen kendisiyle evlenmenin mümkün olduğu erkek veya kadın
nass-ı Kur’ân : Kur’ân’ın kesin ve açık hükmü
nevi : tür, çeşit
Padişâh-ı Zülcelâl : sonsuz büyüklük, yücelik ve azamet sahibi Padişah, Allah
raiyet : halk, vatandaşlar
Ramazan-ı Şerif : şerefli Ramazan ayı
sadık : doğru söyleyen
sair : diğer, başka
salâvat : Peygamberimize edilen rahmet ve esenlik duası
semerât : meyveler, neticeler
süflî : alçak, aşağılık
şâşaalı : gösterişli, göz alıcı bir şekilde
tabir : açıklama, yorumlama
tatil-i eşgal : boş durma, işlere son verme
tazammun : içerme, içine alma
tesbih : Allah’ı kusurdan yüce tutarak şanına lâyık ifadelerle anma
teveccüh : ilgi, yönelme
tilâvet-i Kur’ân : Kur’ân okumak
ubûdiyet : Allah’a kulluk, ibadet
umumî : genel
Yükleniyor...